"Peygamber size ne verdiyse alın", ilahi bir emirdir.Zira ayeti kerimede şöyle buyrulmuştur. "Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir".(Haşr suresi:7).

İslam, hayatın her alanına hükmeden ilahi bir sistemdir.Hayata dair ne varsa ilahi öğretiye tabi olmak ise Mümin olmanın en doğal sonucudur.

Bu nedenledir ki; Kur´an insanı iman,amel,ahlak,duygu,düşünce gibi her yönüyle eğiten,yön veren,düzenleyen bir hayat kitabıdır.Eşyaya bakış açımızı,olaylar karşısında perspektifimizi de başı boş bırakmamıştır.

Bize,doğrunun ve yanlışın.İyinin ve kötünün. Güzelin ve çirkinin. Marufun ve münkerin ne olduğunu öğreten Peygamberimiz,tüm bunların karşısında sergilenmesi gereken tavırları da öğretmiştir. "Kim bir münker/kötülük görürse" buyurarak istisna etmeden tüm inananlar için kötülükler/yanlışlıklar/çirkinlikler karşısında duyarsız kalınamayacağının dersini vermiştir. O halde münkerin ne olduğuna kim karar verecek?.

Münker nedir,ölçü neye göre olacak?. Kötü,iyi,güzel,çirkin,hak,batıl anlayışımızı ne belirleyecek?.

Elbette ki Kur´an´i kerimden alacağız ölçüyü.Zira mü´min´lerin hayatına ölçü koyma yetkisi yalnızca Allah´ındır.Marufun ve münkerin tespitinde ana kriter vahiydir. O halde vahyi iyi bilemeyen bir insan iyi ile kötünün.Doğru ile yanlışın arasını ayıramayacaktır. Allah (cc) Kur´an´i kerimde ; "Alemlere uyarıcı olsun diye, kuluna Furkan'ı indiren (Allah) ne yücedir." (Furkan suresi:1),buyurmaktadır.

Saflar net bir şekilde ayrılmış ve her şeyin ismi konmuştur. Kötü ve iyininde,yanlış ve doğrununda,hak ve batılında,güzel ve çirkininde Allah (cc) adını koymuştur. Şimdi bize düşen tüm bunların mahiyetini vahiyden öğrenmektir.Allah (cc) hangi ayeti göndermiş ise onun karşılığında mü´minden bir tavır istemiştir.

Ayetler karşısında Allah´ın istediği tavrı belirlememek helak sebebidir ve her helak ta hakeza birer ayettir!.Kötülükler karşısında belirleyeceğimiz tavır ise,hayat öğretmenimiz Hz. Muhammed (sav) tarafından bize hadisi şerifte öğretilmiş/tebliğ edilmiştir. "Canım, kudret elinde olan Allah´a yemin ederim ki: Mutlaka iyilikleri emredecek ve kötülüklerden insanları sakındıracaksınız. Böyle yapmaz iseniz Allah size bir ceza gönderiverir de ona dua edersiniz duanız kabul olunmaz." (Tirmizî Fiten 9.) Ve diğer bir hadisi şerifte; "Sizden kim bir münker görürse onu eliyle değiştirsin.Ona güç yetiştiremezse diliyle değiştirsin.Buna da gücü yetmezse kalbiyle karşı koysun.Bu son durum ise imanın en zayıf olması halidir".(Müslim,iman bahsi)...

Kötülük görüldüğünde hemen elimiz,değilse dilimiz,ona da gücümüz yoksa kalbimizle buğz belirleyeceğimiz tavrın adı olmalıdır.Bu buğz kalbe hapsedilmiş dışarıya hiç yansımayan bir hal değil aksine beden dilinin kullanılması olarak algılamamız mümkündür...

Kötülükler karşısında inananın tavrı ıslahtır.Ayeti kerimede şöyle buyrulmuştur; Sizden önceki devirlerde (insanları) yer yüzünde fesad (çıkarmak)dan vazgeçirmeye çalışacak (bu sûretle onları helâktan kurtaracak) fazîlet sâhibleri bulunmalı değil miydi?..." (Hud: 11/116).

Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) Benî İsrâil'den misâl vererek onların irşaddaki ihmalleri ve lâubalilikleri yüzünden felâkete uğradıklarını belirtir: "Benî İsrâil'in içine bozulma düştüğü zaman kişi, kardeşini günah üzere görür ve onu bundan men'ederdi. Ancak ertesi gün, bir gün önce yasakladığı şeyleri yapan kimselerle yemede, içmede, sohbette arkadaşlık yapmadan çekinmezdi. Bunun üzerine Allah onların kalblerini birbirlerine karıştırarak hepsini sapıttı, onların bu hâli hakkında Kur'ân'da şu âyet gelmiştir: "İsrâil oğullarından olup da küfredenlere Dâvûd'un da Meryem oğlu İsâ'nın da diliyle lânet olunmuştur. Bunun sebebi isyan etmeleri ve ifrata sapmaları idi. Onlar işledikleri herhangi fenalıktan birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Hakikat yapmakta devâm ettikleri (o hal) ne kötü idi... Eğer Allah'a, peygambere ve O'na indirilene îman etmiş olsalardı onları dostlar edinmezlerdi..." (Maide, 5/78-81). (Kutu-bisstte.İbrahim Canan)...

Tüm bu açıklamalardan sonra bu çağın müminleri olarak örneğin çeyrek tesettür bile etmeyen bir kıyafet içerisinde olan hanıma "Güzel olmuş,yakışmış" vb gibi sözler söyleyebilir miyiz!?.

Deve hörgücünü andıran başlar,daracık kıyafetlerle daha farklı bir tarzda cazip hale gelmiş kıyafetlerin Allah indinde değer ölçüsü kötü ve çirkin iken hangi ölçüye göre "hayırlı olsun,güzel olmuş" değerlendirmesi yapılacak!...

Hicabı farz ölçüsünden çıkarıp tarz haline getirmiş olanlara yakışmış ifadesini kullanmak kötü olanı övmek değil de nedir?. Ve ya evini çağdaş mantıkla döşeyip evcilik oynayan birine iyi olmuş,güzel olmuş" değerlendirmesi hangi ölçüye göre yapılmaktadır!?.

Ve ya arabasını,evini faiz yöntemleriyle alan birine iyi olmuş kiradan kurtulmuşsun değerlendirmesi hangi kıstasa göre yapılabilinir?!.

Düğününde, tek farkı başını estetik şekilde bağlamış olan bir kıyafet için güzel kıstası neye göredir?. İzlenen bir Tv dizisinin hoşa gitmesi,güzel diye algılanmasının ölçüsü Kur´an ve sünnetten değilse inanan bir kimse ona güzel değerlendirmesi yapabilir mi?!. Kur´an´a göre çirkin/çirkef/kötü/yanlış ne varsa onu ber taraf etmek,onunla mücadele etmek inananların görevidir.

Her yer bu sayılanlarla dolu ve her geçen gün yaygınlık kazanıyor. Fuhşun bunca yaygınlık kazanması her bir inananın emri bil maruf görevini yapmamaları neticesinden değil midir?,ne dersiniz?.

Hiçbir inanan insanın kötülüklerin yaygın ve hakim olduğu şu günümüzde ıslah çalışmalarından taviz vermeye hakkı yoktur.Yer yüzünün imarı için görevlendirilmiş olan Müminlerin şu Dünyanın haline bakıp bir an önce asli vazifesini,hayatının birinci maddesi haline getirmesi zarurettir...

Dünya Coğrafyasına bakıldığında,yaşadığımız coğrafyaya bakıldığında görülen fotoğrafın adı; Zulmün hakimiyetinden başka değildir.... O halde Durmak vakti değildir..

Marufun bu kadar yetim kaldığı bir zamanda ,kötülüğün kalkması için yapılması gerekenler ertelenemez,ötelenemez. Rabimiz buyuruyor ki; "Siz,insanlar için ortaya çıkarılan,doğruluğu emreden,fenalıktan alıkoyan,Allah´a inanan hayırlı bir ümmetsiniz"(Al-i İmran:3/110)

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !