Ümmet "Tek bir" sese muhtaç....
Hamd olsun bu ramazanı ,vahyin indiği ayda vahyin  merkezinde geçirdik.Hacc dönemini aratmayacak kadar  kalabalıktı   bu ramazan...
Allah cc insanı vahiyle muhatap kılarken,ilk emir olarak okumasını istemişti insandan.Elbette ki; okumak,sadece kağıt üzerinde yazılanları  telafuz etmek değildi.şayet böyle  olsaydı  vahyi en güzel şekilde okuyan sahabenin ekseriyetinin okuma yazma bilmemesi nasıl açıklanabilirdi ki!..."Oku" demişti yaradan ilk emirde ve okumak ise okuduğunu anlamak,anladığıyla bağ kurmaktı...
Yola çıkarken "Allah'ım nasıl okumamız gerekiyorsa ve hangi  şeyden hangi mesajı almamız gerekiyorsa bize  ve bu yola koyulanlara  onu nasip et" duasıyla çıktık.İlk durağımız Mekke idi. Oldukça sıcakdı hava. Gece  bile sıcaklığın 39cc  olduğu zamanlar oldu.İlk  kez böyle bir sıcağı yakinen yaşamış olan ben , bu derece sıcak havada kumların üzerine yatırılmış Bilali ,Sümeyye'yi,Ammar'ı, Yasiri,Habbab'ı hicret için yollara dökülen güzide ashabı ve  Mekke döneminin diğer  yiğitlerini geçirdim aklımdan bir bir.Birlikte vahye tutunmalarının,vahyi  birlikte doğru okumalarının neticesi olarak,ödün vermeyişleri,"LA İLAHE İLALLAH" kelime-i tayyibenin  insanı yeniden ve baştan inşa edişinin canlı örnekleri.Her birinin tekbir sesiyle tek bir sese itaatleri sonucuydu  Dünya'ya adaletle yön vermelerinin sebebi...
İlk akşam namazı için saf tuttuğumuzda milyonların "Tekbir sesiyle ve Tek bir sesle "aynı yöne yönelişleri,aynı komuta boyun eğişleri, "Tekbir" sesiyle,tek bir sese itaat edişleri karşısında sevinç,huzur yaşamanız gerekirken hüzne boğuluyorsunuz. Zira Vahyin sahibi okumamızı  istediği vahyi, tüm hayatımzda,"Tekbir" sesinin komutunu,tekbir sesle istiyor.Namaz da aynı yöne yönelen milyonların namaz sonrası yönlerinin başka başka yönlere,düşünce yapılarının"Bence"lere,siyaset anlayışlarının Demokrasi ve ya başka bir beşer ideolijisine,genel anlamda hayat anlayışlarının ki;-bu anlayışların Tevhid ekseninde olmaması sebebiyle- farklılığı canınızı yakmaması ne mümkün!."Neden?" diye kahrediyorsunuz. Bir an hayel etmeklten kendimi alamadım ve şöyle düşündüm sadece burada olanların,    "Tekbir sesiyle ve "Tek bir sesle" hizaya geçisi hayata yansısaydı  Mescid-i Aksa böyle mahzun olur muydu?!
Filistinli çocuklar çaresiz,işitilmeyen çığlıklarını arşa yükseltmek durumunda kalırlarmıydı!
ve sonra şayet "Tekbir" sesi yönümüzü,hayat şeklimizi,düşünce yapımızı,siyasetimizi,ekonomimizi  belirleseydi bir avuç siyonist   dünyanın jandarması rölünü pervasızca sürdürebilirmiydi?...
Şayet "Tekbir" sesi hayatmıza yön verseydi böyle mi olurdu Dünya!?...İnandığını söylediği halde  hayatını tekbir ses(in)e teslim edemeyen yığınların İman'ın/Tevhid'in hakikatini bir daha gözden geçirmeli değil midir?Vahye muhatap olan sahabe nesline baktığımızda ikrar ettikleri Tevhid  ile sil baştan ,yeniden yeni bir inşa ile hayatın her alanında Tekbir sesine,tekbir sesle itaat ettiler.Aynı vahye muhatap olan  son devrin müminleri,aynı  Tevhidi ikrar ettikleri halde sahabe nesli  gibi sil baştan yeniden yeni bir inşa süreci yaşayamıyor. Bunun sebebi kanımızca;Hayatın  tüm alanlarında Tekbir sesine,Tek bir sesle itaatin yokluğudur..Bilmem ki siz ne dersiniz!?..
Sabiha Ateş Alpat
[email protected]

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !