İnternet Ve Mü´minler!.

Fıkıhta şöyle bir kural var "Eşyanın aslı ibahe´dir" yani eşya aslında mubahtır ama kullanım alanına ve  şekline göre hüküm değişir..Yoksa esasında hiçbir eşya bizatihi haram ilan edilemez.. Bu kural İslam´ın evrensel ve güne hitap eden bir din olduğunu ifade eden kurallardan bir tanesidir...

Neyi,ne kadar kullanacağımızın ölçüsü bellidir. Elbette ki itirazlarda denecektir ki; O zamanlar internet yoktu ki!. Bu itirazın tutarlılığı yoktur,aynen "internet o zamanda yoktu  öyleyse bidattır,kullanılmamalıdır" sözü gibi!...
 
İslam´ın hiçbir emri real hayata aykırı değildir,ütopik değildir,masal değildir...İslam´ın bizzat real hayatlar için geldiği ise herkesin malumudur..

İnsanlarda tutku duygusunun olduğu da bilinen bir gerçektir..Herkes bir şeylere tutulup    (bu kişi mü´minse) tutulduğu şeye kılıf bulmakta da epey mahirdir...Birkaç örnek vermek gerekirse Mesela;

Müslümanlar futbol´a tutkun oldular;
kılıf hazır;             
  -Kötü yola gitmiyoruz ya,işte spor da sünnettir..Vb...
Sanki  itirazlar spor amaçlı  ve de kulluk yürüyüşünde,cihad ederken,mücadele ederken sağlıklı olması için spor yapmış da karşı çıkılmış gibi...
Mesela Müslüman erkekler sigara tutkunu:
 
-Kılıfları yine hazır.Alimler "Mekruh" demişlermiş,haram değilmiş ya..Eh zaten fazladan masrafları sadece sigaraymış!!!?.. Paranın yakılması  anlamına gelen ve hiçbir faydası olmayan,  hatta zararı olan bir şeyin haram  olduğu gerçeğini bu mazeret ne kadar kapatıyor acaba?..

Müslümanlar tv dizilerine tutkun!.. 

En güzel dizinin Peygamberimizin hayatı olduğunu  hatırlatarak başlamak istiyorum.. Kılıf yine hazır:
  -Akşama kadar iş yoğunluğundan zaten çok yorgunlar boş vakit(!!!???) te izliyorlar.Yoksa tv ye  vakit ayırdıkları yok.hem izledikleri diziler açık saçık diziler değil(bir de olsaymış)...
Ya da,ben haber programlarına bakıyorum sadece. Eh mü´minlerin gündemden haberleri olması gerek!. Günde sadece bir dizi izleyenler için küçük bir hesapla haftada  7 saat,bir ayda 28 saat hiç tv önünden kalkmamacasına vakit geçirmiş oluyor!..Eller vicdanlara koyularak cevap verilmelidir. Ayda sadece 10 saat ALLAH´ın kitabının başında geçiriyor muyuz? Onu anlama adına.Ailece ayda 5 saat oturumlarımız var mı?...

Mü´minler  Moda tutkunu!

Kılıf yine hazır(lanmış).. Efendim biraz modern gözükmeliyiz.Hem İslam´ı onlara da sevdirmeliyiz!.. Şayet ölçüler dahilinde tesettür edersek karşı tarafı iyice kaçırırız( ALLAH´ım aklımıza mukayyet ol)..Sonra ne oldu Çeyrek tesettür bile kalmadı elimizde...Hangi renkten  giyineceğimize bile başkaları karar verir hale geldik..Sevdirebildik mi kendimizi?. Hem biz  alemlerin Rabb'ı olan ALLAH'a sevdirmeli değil miydik kendimizi?...
Mü´minler İnternet tutkunu!

 
Kılıf yine dünden hazırlanmış."Gelişen dünyada Mü´minler de her yerde olmalılar. Kısmen doğru olsa da bu söz başta dediğimiz gibi eleştirimiz ve karşı çıkışımız amaç dışı kullanımlar içindir. Hele de sanal alemde tabiri caizse radikal olmak,keskin olmak CİHADERİ kesilmek çoook kolay!....
Nefsi ile iyi hesaplaşamayan bir kimse için kullanım süresi ve şekli ne olursa olsun kendini kandırarak ben amaç dışı kullanmıyorum demek çok kolay olsa gerek..
Msn konuşmaları eşiniz ile muhabetten daha çok ise

Msn konuşmalarınız  çocuklarınıza ayırdığınız vakitlerden daha çok ise

Msn konuşmalarınız dava adına yaptığınız söylemlerden,konuşmalardan,vaazlardan,sohbetlerden daha çok ise...
Yarın hesap günü vakitler önümüze konduğunda hesabımızın ne olacağını şimdiden hesap etmeliyiz...
Önceden "abi" "abla" "bacım" gibi başlayan ve daha sonra işi duygusal boyutlara vardıranların da var olması, ALLAH´tan korkanlar olarak durumumuzu bir daha gözden geçirme  mecburiyetini vermiyor mu?..Duygu inkar edilmez bir gerçek lakin eşlerinize esirgediğiniz duygusllıkların ellere sunulmasının iSLAM açısından haram oluşunun yanında vicdanların,akılların kabul edeceği bir iş midir?...Ya eşler de aynı şekilde boşluğunu doldurmaya kalkarsa izzetinize ne olur ?. Hani Zina etmek isteyen bir genç Peygamberden izin almaya kalkmış O da(sav)sormuş
Annen ile yapılmasını,halan ile,bacın ile,eşin ile yapılmasını istermsin?. bunu duyan genç vicdan muhasebesi ile vaz geçmişti..Şimdi düşünülmesi gereken bir durum dur bu, cicililafları,en ince nezaketleri,güzel ifadeleri eşlerle istenmiyorsa,o halde başkalarıyla yapılmaz
Hayatından tamamen çıkaranlar da var Kastımız bu da değil..Bu konuda ölçüyü aşanlar değil denge üzere kullanımdan bahsediyoruz..Vasat olandan, ifrat ve tefritin dikkate alınmasından  bahsediyoruz!..

Bahsedilen konuların kadını erkeği yok. Sorumluluk Mü´min olanlarındır..Bazen şöyle söylemlere rastlıyoruz.
" Mümine hanımların sitelerde ne işi var?". Cevabımız şu " Mü´min erkeklerin ne işi varsa?"..Mü´min kadında her yerde kişiliği ile varlık göstermelidir. ALLAH´tan korkmalı ve hesap günü yaptıklarının önüne konacağını düşünmeli kimsenin ailesi için fitne olmamalıdır...Ama Mü´min erkek de aynı şekilde hesabı, hesaba katmalı kimsenin iffetine göz dikmemeli,bu konuda ALLAH´ın koyduğu sınırları dikkate almalıdır...

Bu bağlamda Kafırun suresi´nin tefsirini defalarca okumak ve mesajını iyi kavrayarak hayatımıza geçirmek durumundayız. Aynı şekilde kalem suresinin ilk on ayetinde de vurgulandığı üzere
LA İLAHE İLLALLAH
`ı kabul eden bir bireyin,her şeyi ama istisnasız  hayatta her şeyi batılda olanlardan farklıdır,farklı olmalıdır."lekum dinikum" sizinki size benim ki bana dmektir. Bu sadece siyaseti ilgilendiren bir konu değildir. TEVHİD´E inanan bir insan
-İnaçta
-amelde
-Ahlakta
-Eşyayı kullanımda
 -Fikirde
-kültürde
-sanatta
-Edebiyatta
-Siayesette.. Yani Hayata dair ne varsa her şeyde Tevhid´e  inanan için özgündür,özeldir,diğerlerinden ayrışır. Zaten kafırun suresi de küfür olandan,batıl olandan her noktada yol ayrımını bildirmek için gelmiştir...
Yol ayırımı!.. Evet yol ayırımı ey mü´minler; TEVHİD, özgün,özel ve karışımı olmayan net bir yoldur.Yolcusunun da net,özgün,özel olmasını istiyor..
Biz şayet sağlam olursak hiçbir rüzgar bizi savuramaz!.. Peki neden? Neden  TEVHİD´İ temsil etmede bunca aczi yet içerisinde kaldık?.. Peki neden  Örnek İslam´i toplumu oluşturmada acz içerisindeyiz?.. Neden Mü´min erkek ve Mü´min kadınlar velileri iken iki diyalogdan sonra bir birlerinin fitnesi durumuna geliyorlar!..TEVHİD Sadece rejimleri kabul etmemek değildir,Hani ayetlerde "Nefislerini ilahlaştıranlardan bahsediliyor ya" Hani "Zamanlarını boşa tüketenler hüsrana uğrayacaklar" fermanı vardı ya!.

Tefekkür etmenin,tezekkür etmenin,tedebbür etmenin,tefekkuh etmenin ve Tüm bunlardan dolayı Teşekkür etmenin vakti gelmedi mi?...

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !