Münafık Kavramının Anlam Ve Mahiyeti

Kur'an genel olarak insan tiplerini tarif ederken dört ana karakter koyar önümüze;

Mümin

Münafık

Müşrik ve Kafir.

Karakter ise kişinin inancına göre gelişen  söz fiil,davranış,duygu ve düşüncelerin tamamından meydana gelir.Karakter şöyle tarif edilmiştir "Bir nesnenin, bir bireyin kendine özgü yapısı, onu başkalarından ayıran temel belirti ve bireyin davranışı.Bir insanın belli bir şekilde duyma, düşünme, davranma özelliklerine «karakter» denir. Herkesin kendine göre ayrı ‘bir duyuşu, düşünüşü, davranışı olduğundan, karakter bîr insanı ötekilerden ayırt etmeye yarar."Diye tanımlanmıştır: Konu başlığımızdan hareketle demek ki münafıklara has davranış biçimleri var. Ve kim o davranışların   sahibi olursa karakter olarak münafık karakterinde olur.

Münafık Ne demektir?.

Kalben inanmadığı halde her hangi bir dış etkenden dolayı inanmış gibi gözükenlerin ismidir.Dış etken kimi zaman menfaat,kimi zaman korkuya bağlı olduğu gibi menfaatleri icabı neyi gerektiriyorsa dümenlerini o yöne çevirirler

Kalben inanmayan kimselerdir ama dıştan  Müslüman gibidirler. Allah ve Resulüne düşmandırlar  ama bunu gizlerler.

Alimler,nifakı iki çeşit olarak tarif etmişler.

1. İtikâdî nifak.Akidesi küfür olduğu halde  riya ile inanmış gözükür.

Kur'an-ı Kerim'de karakterize edilen, dünyada iken Müslüman muamelesi görüp, ahrette inançsızlığı ortaya çıkınca kâfirlerden daha kötü muameleye tabi tutulmasına sebep olacak olan nifak hali.

İman;Kalp ile kati bir tasdik,dil ile ikrar, gereğine de yaşamak,amel etmektir.

Münafıklar kalpte iman olmadığı halde,şüphe taşıdıkları halde dil ile ikrar edip, amel de yaparlar.Namaz kıldıkları gibi zaman zaman  cihada çıktıkları  da olur. İnandıkları için yapmazlar    menfaat,can korkusu  ve ya yukarıda belirtildiği gibi başka sebeplerle yaparlar.

 2. Amelî Nifak.

Bazı tutum ve davranışlarıyla itikadî nifaka kısmî bir benzeyiş içinde bulunmakla beraber, inançlarında açık bir nifakın söz konusu olmadığı Müslüman kişilerin durumu. Hadislerde geçen münafık türü amelî (ahlâkî) yönden olan nifakı vurgulamaktadır. Meselâ: "Münafığın alâmeti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, vadettiğinde vaadinden döner, kendisine birşey emanet edildiğinde emanete hıyanet eder" (Tirmîzî, Îman, 14).Hadisi benzeri hadisler îtikadî nifaka yaklaşılmaması için alınan tedbirler ve tembihler mahiyetindeki emirlerdir. Zira, amelî nifak çoğalınca ileride Müslüman'ın îtikâdî nifaka yaklaşma tehlikesi doğabilir.Sahabe münafık olmaktan korkmuş, bu konuda titiz davranmışlar ve her türlü  münafıklık özelliğinden aslandan kaçar gibi kaçmışlardır.

Ve  her türlü itikadı ve ameli nifaktan  beri olmanın yolu Münafıklık özellikleri tanımaktan geçer.

Münafıklık özelliklerini fiillerini yaparak kişi münafıklardan sayılır Allah korusun.Hadisi şerifte şöyle buyrulmuştur;
"Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır.” (Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104).

Münafıklar bir toplum için en tehlikeli insandırlar.  "Senden" görünen düşmandır onlar.

Toplum huzurunun kanseridir onlar.

Şimdi Münafıkların özelliklerini tanıyalım;Onlar inandık derler inanmamışlardır

"İnsanlardan öyleleri vardır ki: «Biz Allah'a ve ahiret gününe iman ettik.» derler; oysa onlar inanmış değildirler."(Bakara:8).Münafıklar iki yüzlü insanlardır. Bu nedenle içlerindeki inanç ile ikrarlarını bir birine zıttır.İman ettiklerini ilan eder ve pratikte iman etmiş gibi amel ederler lakin kesinlikle kalpleri dillerinin söylediğini tasdik etmez. Oysa Kalbin kesin tasdiki  imanın kabulü için esastır. "îman edenlere rastladıklarında, biz îman ettik derler. Şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında,   biz sizinle beraberiz.    Biz ancak onlarla alay edicileriz derler"(Bakara:14).

Bu, münafıkların sıfatlarından biridir. Onlar insanla­ra karşı iman ettiklerini ilan eder ve bunun gereklerini yerine getirirler. Böylece insanlar onların sözlerine ka­nar, yaptıkları hareketlerle İslam'a bağlı olduklarını zan­neder. Onlar da insanların güvenlerini elde eder, hare­ketlerine güvenle bakar. Onlara karşı güvende olduklarını hissederler, bu da onların daha rahat hareket etmelerini, oyun ve saptırmalarını daha geniş alanlara yaymalarını, tam bir serbestlik içinde hareket etmelerini sağlar".

Münafıklık tehlikeli bir hastalıktır Münafıklar içten içe toplumda yara açan, oldukça rahatsız edici bir dikendir.

Hain oldukları halde dost görünmeye çalışırlar

Zehir oldukları halde şirin görünmeye çalışırlar

Yalancı oldukları halde sadık görünmeye çalışırlar.

Fasık oldukları halde takvalı görünmeye çalışırlar

Kafir oldukları halde mümin görünmeye çalışırlar.

En  adi  karakter tipi münafık karakteridir.En kişiliksiz karakter tipidir. En şahsiyetsiz karakter tipi Münafık karakteridir.Şahsiyetleri,karakterleri   oldukça bozuk olduğu için her renge girmeye müsaittirler.İnsanların en şerlileridir.

Onlar menfaatleri söz konusu olduğunda her türlü alçalmayı göze alırlar. "

İman edenlerle karşılaştıklarında "iman ettik" derler. Ama şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında "muhakkak biz sizinle berabe­riz. Biz ancak alay edicilerizderler." (Bakara:14).Kimlikleri silik, şahsiyetleri de bozuktur.dış görünüşleri ne olursa olsun kendileri kütük  gibidirler "Onları gördüğün zaman kalıpları  (dış görünüşleri)   hoşuna gider.  Konuştuklarında  sözlerini dinlersin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kütüklerdir. Her gürültüyü kendi aleyhlerinde sanırlar. Onlar düşmandır. Onlardan sakın. Allah on­ların canım alsın. Nasıl olup da döndürülüyorlar"(munafıkun:4).

Bu nedenle en ağır ceza da onlarındır.Asla ateşten çıkamayacak olan Münafıkların cezası ateşin en alt tabakasıdır.

"Şüphesiz ki münafıklar Cehennemin en aşağı tabakasındadırlar, onlara herhalde bir yardımcı da bulamazsın".(Nisa: 145).

Çünkü Kişilikleri yoktur

Çünkü şeref yoksunudurlar

Çünkü karakterleri bozuktur...

"Münafıklar Allah'a karşı düzenbazlıkta bulunmak isterler; Al­lah onların düzen ve oyununu boşa çıkarıp başlarına geçirir. Onlar nama­za kalkınca üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar; Allah'ı pek az anarlar."(Nisa:142),

Onların namazla araları yoktur

"Onlar namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar" yani namazı ağırdan alır, üşene üşene davranırlar.Namaz ile araları iyi değildir. Namazın  kıymetini bilmezler.İmanları yoktur ki namaza sevdaları olsun.Namaz onlar için  ağır bir  yük gibidir. Özellikle de sabah  ve yatsı namazları çok ağır gelir. "Münafıklara sabah ve yatsı namazından daha ağır gelen hiçbir namaz yoktur. İnsanlar bu iki namazda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa cemaate gelirlerdi."(Buhari-Müslim-Nesai)

Oysa ki;

"İnsanlar yatsı namazı ile sabah namazındaki fazilet ve sevabı bilselerdi, emekleyerek bile olsa mutlaka camiye, cemaate gelirlerdi."(Buhari-Müslim).

Kıldıkları namaz onları kurtaracak değildir.Namazlarının geçersiz olduğunu maun suresinden okuyoruz;

 

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

1- (Ey Rasûlüm!)  Dini yalanlamakta olanı gördün mü?

2- İşte o Öksüzü iter-kakar.

3- Yoksulu doyurmağa teşvik etmez.

4- O namazı kılanların vay haline

5- Onlar ki kıldıkları namazlarından gafildirler.

6- Onlar ki (namazlarıyla) gösteriş yaparlar.

7- Onlar ki Maunu (en ufak bir yardımı)  menederler"(Maun Suresi).

Medine de ortaya çıkan münafıklar istemsiz de olsa namaz kılıyorlardı.Aslında ayıplanma korkusu  ve ya gösteriş yapma kaygıları olmasa kılmayacaklar.Onların namaz kılmalarının bir nedeni de Medine de Müslüman sayılabilmenin en önemli şartlarından biri namaz kılmaktır.  İslam toplumunda namaz belirgin bir işarettir.Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur;"Kişi ile küfür arasında, namazı terk etmek vardır."

(Hadisi Ahmed, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmİzî ve Ibn Mâce rivayet etmişlerdir).

Namazı ziyan eden toplum Allah katında kötü bir toplumdur.Namazı terk eden  insan Allah katında kötü bir insandır. "Ama onların ardından namazı terk eden, şehvetlerine uyan bir nesil geldi. Bundan dolayı onlar cezalarını görecek­lerdir".(Meryem:59).

  "Namazlarıyla İnsanlara gösteriş yaparlar"(maun suresi)

Gösteriş Hastalığına müpteladırlar

 

İnsanın kalbine musallat olan iki tür hastalık var; biri maddî, diğeri manevi.Manevi hastalıkların başlıcaları şirk,nifak ve cürümdür.Nifak münafık kişinin kalbi hastalığıdır."Onların kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalığını artırmıştır. Onlara, yalan söylemelerinden dolayı acı veren bir azap vardır."(bakara:10).Yaptık­ları bu amellerine karşı içlerinde istek duymaksızın insanlar arasında tanınmak amacını güdüyorlardı. Münafıklar cahillikleri, basitlikleri, bilgilerinin ve akıllarının azlığı, psiko­lojik hastalıkları ve anlayışsızlıkları sebebiyle başkalarının beğenisini  kazanmak için   hileye yönelirler.

Riya;

İş, söz ve davranışlarda gösterişe yer verme; bir iyiliği veya salih bir ameli Allah'ın rızasını kazanmak niyetiyle değil, insanların beğenisi için yapma. Bu davranışta bulunan kimseye riyakâr veya müraî denir.

Riya, insanlar arasında manevî nüfûz, şan ve şöhret, maddî çıkar sağlamak için yapılır. Dünyaya âit bu tür maddî ve manevî çıkarları elde etmek için, dinin insanlar tarafından kutsal değerlere karşı beslenen bağlılık ve hürmet duygularının âlet edilmesi, riyanın en kötü şeklidir. Bu tür davranışlar, hilekârlık ve yalancılıktır. İnsan şeref ve haysiyetine hakarettir.

 Münafığın kaygısı "el" ne der dir . Müminler ise Allah ne der diye kaygılanırlar...

 

Onların Özürleri Kabul Görmeyecektir,

 

"Hâlâ bilmezler mi ki. kim Allah'a ve Rasulüne karşı muhalefet ederse, ona içinde ebedî kalıcı olarak cehennem ateşi vardır. Bu ise, büyük bir rüsvay-lıktır.

Münafıklar, kalplerinde olanı ken­dilerine açıkça haber verecek bir sûre­nin tepelerine indirilmesinden endişe ederler. De ki: "Siz alay edip durun. Şüphe yok ki Allah, endişe ettiğiniz şe­yi açığa çıkarandır."

Eğer onlara soracak olsan, elbette: "Biz sadece dalar ve sakalaşırdık" der­ler. De ki: "Allah ile, O'nun ayetleriyle ve Rasulü ile mi eğleniyorsunuz?

"Özür dilemeye kalkmayın  Sîz iman ettikten sonra kâfir oldunuz. İçinizden bir zümreyi affetsek bile, bir taifeyi günahkâr kimseler oldukları için

azaplandıracağız".(Tevbe:63-66).

 

Onlar cihadı hafife alırlar

Onlar dinin hükümlerini hafife alırlar

Onlar Allah'a ve Peygambere muhalif  olurlar

Onlar dinin hükümlerini şaka malzemesi yaparlar

Onlar dinin hükümlerini eğlence malzemesi yaparlar.

Onlar cihadın önünü tıkamaya çalışırlar

Onlar İslam'a düşmandırlar,düşmanlıkları sinsidir

Özür dilemeyin çünkü kabul görmeyecek....

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !