Kadın veya erkek tüm insanların yaratılış gayesi “Yalnızca Allah'a kulluk” etmektir. Hangi çağda yaşanırsa yaşansın bu hakikat değişmez. Nitekim Zariyat Suresi’nde bu konu açık  bir şekilde bildirilmiştir: "Ben cinleri ve insanları, başka bir gaye için değil, ancak Beni Rabb olarak tanımaları ve yalnızca Bana kulluk ve itaat etmeleri için yarattım."(Zariyat:56) Kulluk etmek daha doğrusu “Yalnızca Allah'a kulluk etmek” demek, hayatta her konuda  Allah'a teslimiyet göstererek, O'nun hükümlerine göre yaşamaktır. İşte bu hakikatten dolayıdır ki hangi çağda yaşanırsa yaşansın fark etmez; Allah'a tam teslimiyet içerisinde olunmalıdır. Bir Müslüman hangi çağda olursa olsun, rolünü belirleyen Allah'tır(cc). Bununla beraber imtihan gereği dünya hayatında tercihler serbesttir ve ahirette, her kul tercih ettiği hayatın sonucuna hiç kuşkusuz katlanacaktır.

İman iddiasında bulunanlar da çetin bir sınavdan/imtihandan geçecekler ta ki sadık mı ya da kazip/yalancı mı ortaya çıksın diye. Bu konu ayeti kerimede şöyle bildirilmiştir:
"İnsanlar, Biz Allah’a ve âhiret gününe inanıyoruz!” demekle, hiç imtihân edilmeden bırakılacaklarını ve kolayca cennete ulaşacaklarını mı sanıyorlar? Oysa ne kadar da yanılıyorlar!Yemin olsun (Biz) onlardan önceki (kavimleri) de (çeşitli) imtihan (kasıtlı fitne ve musibetlerden) geçirdik. (Böylece) Allah, kesinlikle (dininde ve davasında) sadıkları da bilecektir (bilmektedir) ve gerçekten yalancı sahtekârları da bilip (belirleyecektir.)” (Ankebut, 2-3) Bu kural kıyamete kadar geçerlidir. Bu çağ ve her çağa Allah'ın koyduğu kural budur. Bu çağda Modern dünya anlayışı biz Müminler için imtihan vesilesidir. Adına modern dedikleri bu çağda mümince duruşu bozmadan, Allah’ın (cc) istediği rolü üstlenmek imanın gereğidir.

Müslüman kadınların ve erkeklerin görevlerini, sınırlarını ve görevlerini nasıl ifa edecekleri Kur'an ve sünnette tüm yönleriyle açıklanmıştır. Kula düşen görev istenilen görevleri, istenildiği şekilde yerine getirmektir. Doğru, dosdoğru olarak  istikamet üzere olmaktır. Rabbimizin emri bu yöndedir:

"(Ey Resulüm!) Emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Seninle beraber (küfür ve kötülükten) tevbe edenler de (böyle davransın). Ve (sakın) azıtıp (haddinizi aşmayın). Çünkü O, yaptıklarınızı Görendir." (Hud:112) La ilahe illallah diyerek tüm cahili sistemleri reddederken "Modern Yaşam" biçiminin de redler arasında olduğu unutulmamalıdır.

Kendimize sormamız gereken soru şudur: Bu çağda Mümin kadın olarak görevlerim ve rolüm nedir? Allah (cc) Mümin kadını hangi vasıflarla vasfediyor ve yine hangi kadınları çağın mümin kadınına örnek gösteriyor?

Allah'ın (cc) mümin kadınlara örnek olarak gösterdiği hanımlardan birisi Firavun’un karısıdır. O bir First Lady idi. O zamanın gözdesi, prensesi. O zamanın modern(cahili) hayatının tüm imkanları elinde olan bir kadın. Peki ne yapmış da kıyamete kadar tüm inanan kadınların örneği olmuş?Allah'ın kitabına konu olma şerefine erişmiş bu kadın, Firavun’a rağmen, saray imkanlarına rağmen İMAN etmiş ve gereğini yapmış. Ayeti tefekkür ederek okuyalım;

 "Allah, iman edenler için de, dünyada düşünülebilen, iyi bir Müslüman olabilmeye engel olacak en olumsuz, en kötü ortamda, Firavun’un sarayında Firavun gibi bir zâlimin hanımı olduğu hâlde, bütün müminlere örnek olma derecesine yükselen Asiye’nin iman ve sabır dolu hayatını örnek veriyor: Bir kadının hayal edebileceği bütün dünyevî zenginlik ve imkânlara sahip olan Asiye, dünyanın lüks ve ihtişâmını elinin tersiyle iterek “Ey Rabb’im!” diye yalvarmıştı, “Zâlimlerin saraylarını, villalarını istemem; bana katında bulunan cennette bir köşk hazırla Allah’ım! Beni Firavun’dan ve onun yaptığı zulüm ve haksızlıklardan koru ve bu zâlim toplum ile aynı hayatı ve aynı âkıbeti paylaşmaktan kurtar beni yâ Rab!” (Tahrim:11) Niçin örnek gösterildi? >

İman edip sebat ettiği için...

İman edip sabrı kuşandığı için...

İmanında sadıklardan olduğu için...

Allah'tan başka kanun koyucuların kanunlarını reddettiği için...

Allah'tan başkasına boyun eğmediği, itaat etmediği için...

İşkenceler karşısında yalnızca Allah’a sığınıp O'na tevekkül ettiği için...

Zulme “Hayır!” deyip rıza göstermediği için...

“Yaratmak nasıl ki Allah'a aitse yönetmek de O'nun hakkıdır ve yalnızca O'na aittir.” dediği için...

Bu çağda Asiye olmak mümkün olmasaydı, hiç kimseye gücünün üstünde bir sorumluluk vermeyen Allah (cc) onu bize örnek gösterir miydi?! Vallahi hayır! Niçin peki? Çağa Asiye ol diye...

O görevini yapıp gitti; şimdi sıranın sende olduğunu bil diye...

Dinine engel olan eşin varsa, o örnektir.

Çağın Firavun’u karşına dikildiyse, o örnektir.

Dünyalıklar makam, mevki, şatafat karşına dikildiyse O örnektir…

Kendisi ile Rabbi arasına giren kariyer, makam, köşk ne varsa elinin tersiyle itip “Bana Allah yeter.” dediği için. Kariyer mi istiyorsun? Allah'ın katında yeri olmayan bir kariyerin faydası nedir? Peki bizzat Kur'an'da geçen başka örnek var mı? Evet var!

Ve İmran kızı Meryem’i de, mümin hanımlar için ikinci bir örnek kıldık: O Meryem ki, iffetini titizlikle korumuş, âdetâ bir iffet ve ahlâk örneği olmuştu; Biz de, kendisine hayat veren Ruhumuzdan üflemiş ve İsa gibi yüce bir Peygamberin annesi olma şerefini ona bahşetmiştik. Fakat o, asla bir Peygamber annesi olduğuna güvenip şımarmadı; Rabb’inin buyruklarına ve bütün kitaplarına yasa ve yazgılarına yürekten inandı ve hayatı boyunca, tüm varlığını Allah’a adayan tertemiz ve itaatkâr kadınlardan biri oldu.(Tahrim,  12) Meryem'in, ayette geçen vasıfları ise şöyle:

 فَرْجَهَااَحْصَنَتْ

 

İffetini koruyandı. Aslında yaşadığı çağda insanlar hayasızdı. Çirkeflik diz boyu iken o iffetiyle kıyamete kadar inanan kadınların örneği oldu. Hem de Kur’an’a konu olarak.

 

Sıdk sahibi:Sözlükte, yalanın (kizb’in) zıddı olan doğruluk demektir.

Sâdık kimse, sözünde duran kimsedir. Onun içi ve dışı birdir. Yalan söylemez, hile yapmaz, kimseyi aldatmaz, işini düzgün yapar. Gittiği yol doğru bir yoldur. Doğruluk; düşüncede, sözde, niyette, irâdede, azimde, vefâ ve amelde doğruluk şeklinde tezâhür eder. Bütün bunların kaynağı, Kur’an ve Sünnettedir. O, sözü ve özü doğru olan bir kadındı.

"O Rabbinin bütün dinî hükümlerini ve kitaplarını tasdik etti."

Kitaba iman; kitaba uymayı da beraberinde getirir.

Tabi olmak tasdik etmenin en doğal sonucudur.

"الْقَانِت۪ينَ مِنَ وَكَانَتْ

O Ganit'indi; yani Allah'ın celle celaluhu emirlerine boyun eğen hiç itiraz etmeyendi.

Yaşadığımız çağdan onun çağına bir göz atarsak; aslında çağa Meryem olmanın hiç de zor olmadığını görürüz. Şayet bu imkânsız olsaydı Rahman ve Rahim olan Allahcelle celaluhu"Bir de İmran'ın kızı Meryem'i (onlara misal olarak ver­di)." buyurmazdı. Meryem’in özelliklerini taşımaya azim ile sıdk ile devam edilirse çağında yaşayanların örneği olacağından, Allah'ın celle celaluhu böyle bir kimseyi destekleyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.

Nadide bir çiçek mi olmak istiyorsun?

İşte Meryem!

Allah'tan övgü mü almak istiyorsun?

İşte Meryem!

Allah'ın katında derece mi istiyorsun?

İşte Meryem!

Gelin görün ki Müslüman kadın modern dünyanın girdabında, empoze edilen yanlışların kurbanı olmaya devam ediyor.

Modern dünya, kadını itaatsizliğe çağırıyor. Hiç kimseyi hayatına karıştırmak zorunda değilsin diyor. Oysa müminlerin sınırlarını belirleyen Allah'tır (cc). Allah (cc) kendisine ve elçisine itaate çağırır. Sınırları Allah tarafından çizilmiş ana ve babaya, kocaya itaati emreder.

Modern hayat sözüm ona özgürlüğe çağırır. Özgürsün kelimesini fısıldar kulaklara, şeytanın sözcülüğünü yaparak. Allah (cc) der ki: "Yoksa, insan öyle başıboş ve gayesiz (yaratıldığını; 'kendi başına ve sorumsuz'bırakılacağını) mı sanmaktadır?"(Kıyamet:36)

Modern hayat, “Kocana bağımlı kalma, sen de bir bireysin.” diye aldatır. İş hayatına atıl, ekonomik özgür ol... Allah (cc) der ki: "Erkekler, hanımlarını koruyup gözetmekle yükümlü olup, onlar üzerinde âmir ve yöneticidirler.  Ayrıca erkekler, çalışıp para kazanmak ve mallarından harcama yaparak ailenin geçimini sağlamakla yükümlüdürler. Yükümlülük de aynı oranda yetki gerektirdiğinden, aile reisi erkek olmalıdır."(Nisa:34)

Modern hayat; kadına, moda adı altında açıklığı emreder. Allah (cc) der ki: "Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve öteki bütün mü'min kadınlara söyle: “Bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman, dış kıyafetlerini baştan ayağa üzerlerine salıversinler. Bu örtünme şekli onların iffetli, kendini koruyan, temiz kadınlar olarak tanınmalarını ve rahatsız edilmemelerini temin eder.” Ama unutma ki Allah, çok acıyan ve çok bağışlayandır."(Ahzab:59)

Modern hayat kadının itaatini, iffetini, analık, zevç olma  vazifesini elinden aldı. Daha çok mutlu edecekti; perişan etti. Özgür kılacaktı; ‘Modern Köle’ yaptı.

İşte bu girdaptan çıkmanın tek yolu iman etmektir:

"Ey iman sahibi olduğunu iddia edenler! Allah’a, Elçisine ve gerek Elçisine indirdiği bu Kitaba, gerek daha önce indirmiş olduğu diğer Kitaplara gerçek anlamda ve yeniden iman edin!"(Nisa:136)

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !