Hamd olsun Bizi  İslam ile şereflendirene. Salat ve selam Yegane Önderimiz hakka en iyi  şekilde Şahitlik yapan Hz. Muhammed (sav)   ve O’nun yolunda  tavizsiz yürüyerek Hakka şahitlik edenlere olsun…
Asr. Zamanın bir cüzü. Bir devrelik zaman demektir.
Şahitlik ise  kelime olarak ;Gözlemek görmek,tanık olmak manasındadır.Kişi nefis,akıl  ve duygularıyla bir şeyin kesin olarak hak olduğuna inanıp tanıklık etmesi,ikrar etmesidir…
Allah’ın İlahlığına şahitlik etmek anlamına gelen kelimei şahadetin  başında ki  “ Eşhedu” kelimesi. Bu tanıklığın yeminli ikrarından başka bir şey değildir…
“Ben yeminle tanıklık ediyorum ki kainatta Allah’tan başka İlah yoktur”…Bu tanıklık insana bir takım sorumluluklar yükler. ..Yaşadığı asra/zaman dilimine/ çağa  bu tanıklığı taşımak…
Şahitlik  gözle görmüşcesine ve kesinlik arz etmezse  Allah tarafından kabul edilmez ve  zaten hakka şahitlik edenlerin elleri,ayakları ve hayatları yalancı şahitlik etmezler/edemezler.

Bakara 143 ayette şöyle buyrulmuştur.” Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için  vasat bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde bir şahid olsun.”…
Şahit olmak özgün bir kimliğin sahibi olmakla mümkündür. Önce kimlik tercihini bilnçli yapmak gerekmektedir.
 Tercih ettiğimiz  Kimliğimizi TEMSİLİYET konusundaki tanıklığımız/şahitliğimiz İmanımızın  kanıtıdır/şahitliğidir.
Hayatımız/yaşantımız imanımızın şahitliğini yapmalıdır.
Zira Hayatımızı  imanımıza  şahit kılmak gibi bir yükümlülüğümüz var.
Kalbimiz, ellerimiz,ayaklarımız,gözlerimiz,ağzımız hep bu tanıklığı taşımak zorundadır.
Kalp  Allah’tan ittika ile
Ellerimiz harama uzanmayarak
Ayaklarımız harama gitmeyerek
Gözlerimiz harama bakmayarak
Ağzımız yanlış konuşmayarak haram lokma yutmayarak  ve belimiz  Allah’tan başkasına eğilmeyerek bu şahitliğini ifa etmiş olur…
Bunun için Özgün bir kimlik dedik. Ve hayatımız bu kimliğin şahidi olmalı!. Lakin çağ İslam’i kimliği tercih ettiklerini iddia edenlerin tezatlarına şahit oluyor.
 Bu  silik şahitliğin sebebini sorgulamak bu çağın  Müminlerinin boyun borcudur.
Kimlik Önce tanınarak Tespit edilecek. Tespit yetmez
Sonra Bilinçli tercihlerin sahibi olmalıyız…Sonra Bilinçle tanıklık ederek tercih ettiğimiz  kimliği  temsil etmek yani ona şahitlik etmek  sorumluluğumuz var…
 Temsil görevini yaparken  ihtiyaç duyduğumuz dinamizmi  Kur’an’nın azıkların hayırlısı olarak tarif ettiği Takva  azığını edinerek korumak  ve ihlas(yani samimiyet sahibi olarak istikamet  üzere   son noktaya kadar sürdürmeliyiz.
Bu,savrulmamayı,silikleşmemeyi,asimile olmamayı,beşer ideolojilerine entegre olmamayı sağlayacaktır Allah2ın izni ile…
Bu bağlamda her insanın hak ya da batıl  iman taşıdığı gerçeğinden hareketle
Biz İmanımızda Tevhid ile Hakka şahitlik ederek Tüm çağdaş/çağdışı ideolojileri red ederek şirk unsurun içeren her türlü  durumdan uzak  durarak arı duru bir imanın sahibi olarak Tevhide şahitlik etmek
Amellerimiz   bidat,hurafe,batıl eylemlerin amellerin  reddi ile   tevhidi eylemlerin sahibi olarak amellerimiz hakkın  şahidi olmalı…
Ahlakımız  her türlü  kişisel ölçülerden uzak uhuvveti/kardeşlik,diğer gamlık,fedakarlık ahlaki ilkeler ve duygularımızı doğru eksende tutarak  duygu ve ahlakımızda Tevhide şahitlik etmeliyiz..Kişilğimiz bu şekilde KUR’AN’I terbiyeye tabi tuttuktan sonra
Kişiliğimiz
Ailemiz
Siyasetimiz
Ticaretimiz
Sosyal ilişkilerimiz tümünde  tanıklığımızı sürdürmek boynumuzun borcudur..
Bu bir bedeli gerektirir.Ve bizler dos doğru olmak durumunda olarak  hiçbir bedelin şahitliğimize helal düşürmekten daha ağır  olmadığı bilinci ile asrın şahitliği görevini sürdürmeliyiz. Bu durumda yatağınızda ölseniz bile  şehid olacağınızdan  şüpheniz olmasın…

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !