Kurban etmek ve teslim olmak! Biri İbrahimî bir rol, bir diğeri İsmail’ce bir tavır!.Feda eden ve feda olan!. Aynı ruh ve aynı teslimiyetle.
Kurban kesmek, İbrahimî bir davranıştır. Bu ibadeti, hayat kitabımız Kur’an şöyle bildiriyor bizlere;
“Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): “Oğlum” dedi. “Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun.” (Oğlu İsmail) Dedi ki: Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaAllah, beni sabredenlerden bulacaksın.”
Sonunda ikisi de (Allah’ın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail’i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı.
Biz ona: “Ey İbrahim” diye seslendik.
Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.”
Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.”(Saffat suresi,102-106)
İmtihandı şüphesiz, her şey bir imtihan aslında!.Sevdiklerinin en sevgiliye feda edilmesinin imtihanı.Çağlar öncesinden çağlar ötesine taşınan bir mesajdı İsmail'in İbrahim'ce feda edilmesi.İslam 'da iman edilmesi gereken teşri olmuş hiç bir ibadet sadece sembolden ibaret değildir. Körü körüne taklit edilen ve hayata mesaj taşımayan hiç bir ibadet yoktur. Hz. Ali. "Anlaşılmayan ibadette hayır yoktur" diye buyurarak konuyu veciz bir ifade ile ifade etmiştir.
Allah’ın işaretleri/işaret ettiği özel menasiklerin yapıldığı hacc ibadetinin yapıldığı ay ve o mübarek günler!. Ve Kurban denilince hac ibadeti düşer yadımıza. Hac ibadeti denilince de Allah'ın şiarları.
Mina;
"Sayılı günlerde Allah'ın adını anın"(Bakara:203).Şiarlardan minaya işaret etmektedir.
Sevgilinin, en sevgiliye feda edilmesi için, İsmail’inin tespit yeri.Engellerin tespit edildiği yerdir mina. Ayrıca dünya ile ahiret hayatı arasında bir bekleme salonu mesabesinde olan kabri hatırlatıyor(du) insana. Biraz sonra sur’a üfürülecek ve mahşeri andıran Arafat’a doğru “Gel!” çağrısına, “Lebbeyk; Emredersin Allah’ım!” denilip boyun eğilerek huzuru divanı sembolize eden Arafata doğru bir yürüyüş başlayacaktır.
Arafat
"Rabbinizin lütuf ve keremini istemenizin hiçbir sakıncası yoktur. Arafat'tan aşağı inince Meşar- ı Haram'da Allah'ı anın. O sizi nasıl doğru yola iletti ise siz de O'nu anın. Zira O'nun yol göstermesinden önce, kuşkusuz, sapıklardan idiniz."(Bakara:198)
Arafat; Ahiretteki hesap gününün provasının yapıldığı ve bilginin bilincine varıldığı yer!.. Vakfede dik durmayı, eğilmemeyi öğrenen başlarımız “iyyâke na’budu” nün provasında!.Küfre karşı kıyam Allah a karşı boynun büküldüğünün provasıdır Arafatta vakfeye durmak!. Hayatın hesabının verildiği mahşer gününe işaret eder ve provasını yaptırır.
Bilgi, bilince dönüşmüş, insana bir fırsat daha verilmiştir: “Dön dünyaya, kulluk yürüyüşünde artık yalpalama, dönüşün Banadır” mesajını alan kul kararlılıkla yürür Müzdelifeye;
"Rabbinizin lütuf ve keremini istemenizin hiçbir sakıncası yoktur. Arafat'tan aşağı inince Meşar- ı Haram'da Allah'ı anın. O sizi nasıl doğru yola iletti ise siz de O'nu anın. Zira O'nun yol göstermesinden önce, kuşkusuz, sapıklardan idiniz."(Bakara:198).
Ezeli ve ebedi düşman olan Şeytan vaz geçmiş değildir. Allah'ın dini için ayağa kalkan kula engel çıkarmak için bildiği tüm şeytanlıkları kullanacaktır.Sağdan,soldan,arkadan ve önden saldıracaktır. İşte tam da bunun içindir Şeytan taşlama!. Kulların önünü kesecek her engeli taşlamaktı cemre. Yedi taş atmak sonuna kadar düşmana karşı savaşım sürecek mesajını taşımaktadır.
Ve şimdi Kurbandadır sıra.Tevhid’in yaşanması adına engellerin taşlandığı cemreden sonra kurbanlar kesilmiş, artık Allah (c.c.) yolunun yolcusu için bir engel kalmamıştır.
Kurban!
İbrahim'i bir eylem. Tevhidin pratik hayatta ispatı.
Kurban
Hayvan boğazlamak değildir. Hayvan bir sembol olarak kesilir.Endadları olanların Hayvan kesmelerine gerek yoktur. Zira Endad sevgi bağlamında putlaştırılanları ifade eder. Allah için kıyılamayan,vaz geçilemeyen her bir şey endad hükmündedir.
Kurban!.
Allah ile kulun arasındaki engelleri kaldırmaktır.
Kurban!.
Nefsin ilahi emre aykırı isteklerini koparıp atmaktır1.
Kurban!
Allah'ın dini uğrunda cihad ederken ayağına dolananları kenara koymaktır.
Kurban!.
Küfrün,şirkin,tuğyanın başına bela olmaktır.
Kurban!
İbrahim'ce bir eylemdir.
İbrahimî bir eylem yine İbrahimî bir mesaj taşır.Ve alınan mesajlar hayatları aydınlatır . Değilse mesaj taşımayan eylemlerin kişiye de topluma da bir faydası olmayacaktır. İbrahim, Tevhidî eylemler için engel tanımamanın,İsmail ise, Allah’ın iradesine şartsız, itirazsız teslimiyetin sembolü!
Şimdi Kabeyi ziyaret edecek ve tavaf ile ahdini yenileyip sefa ve merve de cehdinin provasını yapacaktır. "Hiç şüphesiz Safa ile Merve, Allah'a ibadet sembollerindendir. Buna göre, kim Hacc veya Umre amacı ile Kâbe'yi ziyaret ederse, bu iki tepeyi tavaf etmesinde hiçbir sakınca yoktur. Kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa, bilsin ki, Allah karşılığını verir ve yaptığını bilir".(Bakara.158).
Tam yedi kez say gerekmektedir. Yedi sayısı Arap dilinde sonsuzluğa işaret eder. Bu, “Ömrümün sonuna kadar durmadan cehd edeceğim, cihad edeceğim” sözünün verilmesi anlamına gelmektedir.
Tuğyana ve küfre karşı,
Şirke ve bidate karşı
Zulme ve karanlığa karşı sonuna kadar cehd için koşmaktır say!.
Adaletin tesisi için
hakkın hakimiyeti için
İsmail'lerin ihtiyacı için sonuna kadar cehd için koşmaktır say!.
Şimdi sıra cehd etmeye gelmiştir. Şimdi sıra Hacer olmadadır!
Zira nicedir günümüzün İsmail’leri vahye susuzdur. Ciğerleri kavrulmaktadır Kur’an’sız! Namaza susuzluk çeken gençliğin derdine derman olunması gerekmektedir!
Çünkü günün ismaillerini bekleyen tehlikeler maddi olarak susuz kalmaktan daha büyüktür. Küfrün pençesinde imanlar can çekişmemesi için cehd gerekmektedir. Modernist kimliklerle öz benliklerinin çalınmaması için cehd gerekmektedir. Demokrat fikirlerle düşünce dünyası zehirlenmemesi cehd gerekmektedir.
Hakkın hakimiyeti küfrün zail olması için cehd gerekmektedir zira "Hacer'ce cehd yoksa zem zem de yoktur"...
Aylardan zilhicce, günlerden Kurbandır idrâk edil(emey)en!.
Ve şimdi bugünlerde yine bıçaklar hayvanların boğazına doğru uzanmakta. Kesilenler “İsmailler” olmayınca kalkmıyor,kalkamıyor Allah yolundaki engeller.
Arafat’ta dik duruyor, zâlimlerin önünde bükülmüş, eğik nice başlar! Oturan ümmetin, Müzdelife’ye yürüyüşünü izliyoruz ekranlardan! Yine sahte cemreler atılıyor barışık yaşanılan düşmanlara!
Uyku modunda bedenler, sa’y u gayret içerisinde Safa ve Merve arasında!..
İş olsun için değildir bu eylem! Gerçekten “Allah’a feda edemeyeceğim hiçbir şeyim yoktur” ifadesinin şahitliğidir kurban!.
Sabiha Ateş ALPAT