Emperyalist oyunlarla,kapital,seküler ve modernist zihniyetin toplumda yerleşik ahlak haline gelmesi neticesinde, ibadetlerimiz vahyin öğretileri içerisinde değerlendiril(e)memektedir!.

Ne acıdır ki Ramazan gibi özel bir  ibadet ayında, ibadet ayının adıyla dejenerasyon son hız sürüyor.

Bunca programa rağmen ramazanın arıtma özelliğine ulaşılamamasının sebebi nedir?.

Romantik ve ibadetin asıl ruhundan uzak programların,reyting kaygısıyla hareket eden TV’ler tarafından icra edilerek halkın önüne konması manevi birer facia.Mistik, romantik programlar,vahyi okuma alışkanlığı yok denecek kadar az olan toplumun, ramazan ve bayram bilincinin üzerini sis perdesi olarak daha bir kapatıyor!. Ekranlardan fon eşliğinde

romantik hale girdirilmiş Peygamber portresi dinlemek insan uyutmaktan başka hiç bir işe yaramıyor. Orucun klasik fıkhı boyutuna yer verildiği kadar manevi,içsel boyutuna hayatımız için taşıdığı mesajlara vurgu yapılmalıdır. Peygamberin bulutlu yol alışını değil, yetimler için yol alışı anlatılmalıdır.Vefatını,dramatize ederek anlatmak yerine, getirdiği mesajın ve  mesajın  hayata geçirilmesinde örnekliğinin hiç ölmediği anlatılmalıdır.

Peygamberin kendine has mucizelerinin ardından göz yaşı dökmek marifet değil. Marifet O'nun (a.s), koyduğu yerden, davasını en iyi  şekilde omuzlamaktır.

İnsanlara hayat öğretmeni olarak gönderilen peygamberlerin, hayata ve ibadetlere örnek olarak yansıtılmamaları neticesinde en önemli ibadetlerimizden olan oruç ve bayram ibadeti, bu toplumsal yozlaşma sebebiyle her geçen yıl daha bir artarak toplumsal yozlaşmaya katkı sunar hale getirilmektedir...Oruç ayı seküler algılarla geçiriliyor bu nedenle bayram da cahili algılarla yaşanıyor. Ramazan ramazan gibi yaşanılamayınca bayramlarda asli fonksiyonlarından

uzaklaşıyor

Bayram;Sevinci,neşeyi,mutluluğu ifade eden bir kavram.Akıl sahiplerinin özelliği olan şuur/bilinç,aklını gereği gibi kullanmayanların özelliği değildir. .Bilinç,bir şeyin farkında olmayı,mahiyetini kavramayı ifade eder(1).

 

Yaratıklar içerisinde akıl ve idrak yetisi sadece insana verilmiş ve bu nedenle de

vahye,kitaba,Allah’ın mesajına muhatap tutulmuş,sorumlu kılınmıştır.Yaradılış gayesi kendisine “Ben insanları ve cinleri yalnızca bana kulluk etsinler diye yarattım”(2)

bildirilerek,hayatı/olayları yaradılış gayesi çerçevesinde değerlendirmesi istenmiştir kendisinden!.Bu nedenle “La” ile başlayan ve “illa” ile tamamlanan bir çağrı yapılmıştır!.

Elbette “Neye?” “Niçin?” çağrıldığının farkında olmak akıl ve özellikle de bilincin

eseridir.Hayat kitabımız Kur’an’ı kerimin bir çok ayetinde aklı kullanmaya,idrak

etmeye,anlamaya,fıkhetmeye çağrı vardır!...İnsan başı boş bırakılmayıp,yaradılış gayesi bildirilmiş olmasına rağmen insanlardan bir kısmı dünya görüşü olarak/yaşam şekli/hayat nizamı olarak Allah’ın vaaz ettiğini benimsemeyerek, ideologlara tabi olmuşlardır.Hiç şüphesiz her insan olaylara yaklaşımını,hayata dair meseleleri tercih ettiği dünya görüşüne göre değerlendirmektedir. Her sistemin kendine özgü kavramları vardır ve yine o sistem içerisinde açılımı yapılmalıdır!. Diğer bir deyimle,her sistem kendi kavramının

sahibidir,açılımı kendi içerisinde olmalıdır... Allah(cc) ,yarattığı kulları için uygun bulduğu İslam nizamını,peygamberler aracılığı ile bildirmiş ve hayata dair ne varsa sosyal,siyasi,ekonomik,kültür,sanat,edebiyat vs. vaaz ettiği

eksen içerisinde değerlendirilmesini istemiş,emretmiştir(farz)..

Hayatımızda var ola gelen olaylardan biridir bayramlar!.Hayat kitabımız Kur’an’dan ve tarihten bayramların diğer beşeri sistemlerde de var olduğunu anlıyoruz.

Örneğin Hz. İbrahim,müşrik sistemin adına düzenlenen bir bayram günü,Firavunu temsil eden putları kırmıştır.Yine o dönemin ideologu adına yapılan bir bayram günü ashabı keyf, Dakyanusa baş kaldırmışlardır.Yine Peygamberimiz(sav) Medine’ye hicret ettiğinde,Medinelilerin Nevruz ve Mehrican olmak üzere iki bayramları(3) olduğunu öğrenmiş ve şöyle buyurmuştu: “Allah(cc) size bu kutladığınız iki bayrama bedel olarak daha hayırlısını Kurban ve ramazan bayramlarını lutuf olarak vermiştir”.(4).

Herkesin kendi bayramını ve o bayramı kutlama şeklini kendi tabi hakkı olduğu hayat nizamından alması “lekum dini kum veliyedin” “senin dinin sana benimki bana (senin bayramların sana benimki bana)”kaidesi çerçevesinde değerlendirilir.Burada dikkat edilmesi gereken husus, Müslümanların var olan iki bayramlarının nasıl ve niceliğini tabi oldukları İslam anlayışından alarak,içini İslam’ın ön gördüğü ile doldurarak yaşamalarıdır!.

Bize sunulmuş olan iki bayramdan biri olan ramazan bayramının biri daha idrak

edildi(mi?!).Ramazanı diğer aylardan ayrıcalıklı kılan nedir?..Kendisinde Ku’ran’ın inmeye başlaması tüm dikkatlerimizin kitaba ve neden indiğine çevirmemiz gerektiğine işarettir.Bununla beraber ramazan ayının başka ayrıcalıkları da vardır.

Ramazan adının manalarından birisi de;Yaz sonunda,güz mevsiminin evvelinde yağıp yer yüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına “Ramda” kelimesinden alınmıştır!.

Bu yağmurun yer yüzünü temizlediği gibi,Ramazan ayı da mü’minleri günah kirinden temizler.Peygamberimiz(sav) bir hadisi şerifte “Kim inanarak, ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa,geçmiş günahları bağışlanır” diye buyurmuştur(5)..Ramazan ayı arınma ayıdır,bayramı ise arınmışlığın sevincini yaşama günü!.

Kurban bayramı ise kök olarak yakınlık ifade eden ge-re-be kelimesinden alınmış ve mana olarak yakınlaşmak anlamına gelir!. Hz.Adem’in iki oğlunun kıssası ve Hz. İbrahim’den öğreniyoruz Kurbanın ne olduğunu!.İbrahim olmayan,İsmail’ini tespit etmeyen neyi kurban edecek?!.İbrahim gibi olmadan, kurbanı nasıl kavrayacak?!. Ya da sekülerizm’e/ modernizme/emperyalist oyunlara kurban gitmiş bir insan, Allah’a kurban olmanın sevincini nasıl yaşayabilecek?!...

 

Müminler, ramazanda günahlardan arınmışlığın,Kurbanda da sevgi anlamında Allah’a yakınlaşmaya mani olanları,Allah’a feda etmenin(İsmail’i temsil’en) sevincini huzurunu yaşarlar!..Nice zamandır emperyalist oyunlarla, kapital ve modernist zihniyetin,Müslüman’ların bilinç melekelerinin üzerini kara bir bulut gibi kapatması neticesinde, bir çok kavramın ve uygulamanın içi boşaltıldı.Bayramlarımızda bunlardan nasibini alanlar arasında!. Değilse ramazan bayramına, şeker,kurban bayramına et bayramı gibi bakılabilir miydi?. Öyle bakmıyoruz diyenlerin ekseriyetinin de söyleminde değil ama eyleminde bu anlayışın hakim olduğu gözlenebilmektedir?!..

Nitekim Ramazanın yukarıda ifade edildiği gibi yıkama/arındırma özelliğinden uzak olarak tutulan(?!)oruçların gecelerinde, özel ramazan eğlence(!?) programlarıyla günün tamamlanması nasıl ve ne ile izah edilecek!..

Oruc ayında tam manasıyla arınma gerçekleşmediğinden midir bilinmez ama her ramazanda kan damlıyor iftar sofralarımıza.Her ramazan yeniden vuruluyoruz. Oruçlu halimizle, izleyerek İnsanlık ölüyor...Bayramlar sevinci,neşeyi mutluluğu ifade ediyor dedik!.Mü’minler sadece kendi kurtuluşlarıyla sevinmezler,insanlığın kurtuluşu onların bayramıdır!.Ve şimdi yine,yeniden bir ramazan bayramı idrak edildi(mi?)!..

Bayram;

Kendisinde, insanlara hayat kılavuzu kitap indirilmiş olan bu ayda, kitaba yönelmenin, okumanın,anlamanın neticesinde yeniden inşa olarak;

silkinmenin,sıyrılmanın,bilenmenin,dirilmenin hazzıdır,mutluluğu ve sevincidir!.

Bayram!.

Ramazan da arınan insanın,ramazan sonunda Allah’ın rızasına erme umudunun sevincidir!.

Bayram!.

Ramazanda gün boyu aç kalarak, açları,yoksulları,fakirleri daha iyi,yakinen anlayabilen yetiyi kazanmanın neticesinde,ramazan bitiminde ekmeğini mertçe paylaşabilme olgunluğuna kavuşmanın sevincidir!.

Bayram!.

Ramazanda gün boyu su içmemenin neticesinde,suyun,yağmurun ve susuzluğun ne anlama geldiğini anlayan insanın,ramazan bitiminde çorak beldelere su,çorak yüreklere vahyin rahmet yağmurunun taşıyıcısı olma kararlığının sevincidir!..

Bayram!.

İtikaf ibadeti vesilesiyle,nefsiyle baş başa kalarak geçmiş yılın hesaplaşmasını yapmış olan insanın,geçmiş yılda yapmış olduğu günahları,hataları terk ederek,yaşayacağı yılda Allah’ın (cc) rızası dışına çıkmama azminin sevincidir!.

Bayram!.

Ramazanda gündeme gelen fitre ve zekatlarla elini cebine cömertçe atmış olan insanın, Kapital ve seküler zihniyetten arınmış olmanın ve de İslam’ın ekonomik nizamına tamamen teslim olmanın,maddiyata kölelikten kurtulmanın ,özgürleşmenin özgürlük sevincidir!.

Bayram!.

Oruç ibadeti neticesinde İmanen yakini.Amelen salihi. Ahlaken ahseni kazanmış olmanın huzurunu,sevincini yaşamaktır...

Dileğimiz odur ki bayramlarınız bayram ve bayramınız da mübarek olsun!..

 

Sabiha Ateş Alpat

 

Kaynakça:

1:Büyük Türkçe sözlük.DR. Mehmet Doğan

2:Zarıyat suresi.56

3:Cahiliye Düzeninin ruh haritası.Mustafa Çelik

4:Ebu Davut.Salat

5:Buharı.Savm

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !