İkinci Evlilik İstismarı!

Yazıp yazmama konusunda uzun zamandır tereddüt ettiğim bir konudur bu.Hatta çoğu kere yazıp yazıp silmişliğim de vardır. Konuyu tam irdeleyebilecek miyim bilmem ama birilerinin hoşuna gitmeyeceğini düşünmeden edemiyorum.
Konu ikinci evlilik.Öncelikle Allah'tan başka hayata kanun koyucu tanımadığımız için, ikinci evlilik konusunda ayet ile belirtilen izin başımız gözümüz üstünedir ve kabulümüzdür ( Aman ha ayete karşı olunuyor gibi algılanmasın,zira işine gelmeyenler için belli olmaz)... Seküler hayatın zevkleri dünya ve zevklerine büyülenmiş insanların başı döndürmeye devam ediyor. Son yıllarda hız kazanan MÜSLÜMANLARIN sekilerleşmesiyle,hayatın bir çok alanında kitaba değil kitabına uydurma alışkanlık haline geldi.İslam'ın özünden,takvadan,fıkıh ölçülerinden uzak bir anlayışla İslam(!) yaşanıyor (İSLAMSA).
Konumu z ikinci evlilik!
Bu konuda izin vardır ve her müminin kabulüdür ,kabulü olması gerekir. Ama günümüzde çoğunlukla uygulanan biçimine itirazımız var. Ben bir çok mümin kadının (bana ulaşan) mağduriyetini dile getirmek adına mümin erkeklere seslenmek istedim!
İkinci evlilik konusun da verilen iznin arkasında "Adalet" şartının gelmiş olmasını ıskalayanlar,evlilik yapıp birinci eşi duygusal ve ilgi açısından aç bırakmalarını hangi adalet terazisiyle tartıyorlar? ya da işine geldiği gibi tabiri caizse "Kitabına uydurarak" gizli gizli nikah kıyanlar, hangi (kimin)sünneti ihya ediyorlar !.Madem ki sünnete uymak için evleniyorsunuz,nikahın şartı ilan iken gizli evlilik uygulama olarak hangi sünnet çeşididir? açıklansa da bilgisizliğimizi izole etsek.
Gün geçmiyor ki bir telefon gelmesin. Sanki anlaşma yapılmış gibi hep aynı hikaye "Eşim gizli evlenmiş"." Eşimin başka kadından çocuğu olmuş" vb. vb.
Gerekçe sünneti ihya ediyorlarmış? Çeşitli bahanelerle evden gidip,ikinci hanıma gittiği halde işe gidiyorum diyerek aldatmanın hükmü nedir? Müslüman'ın asla yalan söylemeyeceğini, söyleyemeyeceğini peygamberimiz beyan etmişti!. Bir zamanlar muhacir hanımları himaye bahanesiyle nikahlayıp, umdukları gibi gitmeyince de ( kimileri hamile iken )boşadıkları vakaları oldukça yaygın hale gelmişti. Evler de tehdit savurup hatta estetik yaptırmazsan boşayacağım ya da evleneceğim diyerek kadını estetik gibi yanlış,caiz olmayan bir durumla kuma arsında bırakanlara ne demeli? evet kadın eşi için süslenmeli peki süslenmenin ölçüsü nedir? Botoks ve ya bir takım uzuvların dolgusu ( özür dileyerek) gibi abuk subuk isteklerinin yerine gelmesi için kadını ikinci evlilikle tehdit edenlere ayeti hatırlatalım zira hatırlatma müminlere fayda verir,umarız ki günümüz müminlerine de fayda versin " Hanımlarınıza güzel davranın. Onlara sevgi ve merhametle yaklaşın, tatlı dilli, güler yüzlü ve insaflı olun. Onlardan hoşlanmayacak olsanız bile, sırf bu yüzden yuvanızı yıkmayın. Bilemezsiniz, sizin hoşlanmadığınız bir şeyi, Allah pek çok hayra sebep kılmış olabilir." (nisa:19)
İkinci evlilikle sünnet ihya ediyorsunuz öyle mi? hassasiyetinizi tebrik (!) ederek ve üzülerek size bazı farzları hatırlatmak istedik;
Mesela her geçen gün kendilerini daha bir açık eden LGBT ile mücadele farzdır ,bu konuda neler yapıyorsunuz?
Mesela savaşa mağduru,mazlumu olanlar,yetim çocuklar uğruna mücadele etmek farz. "(Ey Müslümanlar!) Size ne oluyor (ve nasıl bir vicdani sorumsuzluğa kayıyorsunuz) ki; "Ya Rabbi, ehli (ve idarecileri) zalim olan şu ülkeden (ve şu düzenden) bizi kurtar, bize Kendi katından bir sahip gönder ve bize Kendi rahmetinden bir yardımcı ver" diye yalvarıp duran erkek, kadın ve çocuklardan oluşan aciz ve çaresiz kimseleri kurtarmak için Allah yolunda (çalışıp) çarpışmıyorsunuz? (Bu duyarsızlık ve nemelâzımcılık imani ve vicdani bir tavır değildir)". (Nisa.75).
Kötülüklerin ortadan kalkması için verilmesi gereken mücadele tüm inananlar için bir farzı yettir, tüm bu farzların ihyasında gerekli rolü oynamayanların,ikinci evlilikte baş rolü çekmeleri de doğrusu düşündürücü.
İslam davası sadece ikinci evlilik(!) yaparak sürdürülen bir dava değildir?.
İlla da böyle bir duruma ihtiyaç varsa niçin dürüstçe ,cidden sünnete uygun yapılması gerekmez mi?. Özellikle bir kadının dünyasından baktığınızda ikinci eşi kabullenmesinin zor olduğunu anlamak hiç de zor değil.O halde anlayışla karşılanması ve tolere edilmesi gerekmez mi? Hz Aişe annemizin kıskançlığı dillere destandı peki kınanmışımıydı! vefat etmiş olduğu halde Hz Hatice anamızı bile kıskandığı gelen rivayetler arasındadır.Peki kıskançlık ediyor diye üç talakı birden kadının eline tutuşturmak zülüm değil mi? sahi kıskançlık alsında bir çeşit sevginin alameti değil midir?
Allah'tan korkun zaten aile yuvalarımız bu cahili kanunlar yüzünden oldukça yara almış durumda,bir de kimi mümin erkeklerin yaptığı bu sıkıntılar ailelerde güveni yerle bir ediyor.
Kavvam sıfatının erkeğe verilmesinin bir yönüyle evini ayakta tutması gereken olmasıdır.Ayrıca talak ile perişan edilen sadece kadın değil,çocukların duygu dünyalarıdır.Onların dünyalarında hiç bir maddiyatın dolduramayacağı yaralar açılıyor,parçalanmış bir ailenin çocuğu olmak ne demektir ancak çekenler bilir.
Sözün özü;
Nefsi isteklerin terbiyesi mümkündür ama kaybolan neslin telafisi mümkün değildir. Hiç bir zevk boynu bükük bir çocuğun çektiği yürek sızısına değecek değildir!
Allah'tan,hesap gününden korkmak bütün yanlışların ilacıdır!..

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !