Aile toplumun, en küçük olmasına rağmen en önemli mihenk taşıdır. Ailenin etkisi,toplumların geleceği,ıslahı,huzuru ,saadetinin tartışmasız vazgeçilmezidir.Ailenin ifsad olması toplumların ve hatta devletlerin ifsad olması demektir...

Sekülerizm yalnızca dünya hayatı ile ilgilenmeye yönelten sosyal bir harekettir.

İnsanların arzularını gerçekleştirmek adına başlatılan bu hareket rönesans döneminde başladı deniliyor olmasına rağmen, bu İslam'i açıdan doğru değildir. Biz müminler sekülerizme karşı 1400 küsür yıl önce vahiyle uyarıldık.Kur'an'i hakikatlere baktığımızda geçmiş kavimlerden haber verilen bazılarının helakının seküler hayat olduğunu görürüz.Ad kavmi,Semud kavmi bunlardan yalnızca iki tanesidir...

Son peygamberimiz Hz. Muhammed (sav),insanları vahiyle terbiye edip İslam devletini emanet bırakıp gitmişti. Emaneti korumada ümmet zaafa düşünce, dünyevileşme "Sekülerizm" adı altında tekrar yaygınlık kazanmaya başladı. Sekülerizm, insanların dünyevi arzularını gerçekleştirmek adına akıllarını ortaya koymak suretiyle başladı...Avrupa da yaygınlaşan sekülerizm, Tevhidi hakikatlerden uzak,dinin mistik algılarla kiliseye sıkıştırılmasına tepki olarak başlatılmış,hayatın dinden soyutlanması amaçlanmıştır. Zira Sekülerizm dini ve dini değerleri hayattan uzaklaştırma temeli üzerine kuruludur...İslam toplumunda Halifelik emanetinin zayi olmasıyla "Çağdaşlık" "Modernlik" "Avrupalaşma" vb. gibi söylemler ile halkın dini değerlerden uzaklaşmasını amaçlayanlar laisizmi ithal ederek,bin yıllık kültüre sahip olan bir milleti seküler hayat ile tanıştırmıştır. Özellikle yaşadığımız topraklarda tanzimat ile başlayan süreç cumhuriyetin kurulması ile noktalanmış ve gelinen noktada seküler algıların yani dini yalnızca camiye sıkıştırıp siyasi,kültürel,eğitim,ahlaki,ekonomik ve aile hayatının teşekkülünü dünyevi normların şekillendirilmesinde etkin rol oynamışlardır... Siyasi gücü dinden soyutlayarak ellerinde bulunduranlar, toplumu seküler bir hayata angaje etmek için basın,yayın,okul ve diğer kurumların teşekküllerinde, Avrupanın ithal kanunlarını kullanarak toplumun adeta sekülerizme kurban gitmelerine zemin hazırlamış sebep olmuşlardır...

Allah'tan bağımsız kurulan düzenler neticesinde toplumun her alanında savrulma,fıtrattan uzaklaşma kaçınılmaz bir hal almıştır.

 

İnsanoğlunun yaratılış gayesi yalnızca Allah'a kul olmaktır. Kulluğun sınav mekanı ise dünyadır.İmtihanın nasıl kazanılacağının yolu Peygamber ve kitapla gösterilmiştir. İmtihanı kaybettiren etkenlerden bahsedilirken sekülerizm yani dünyevileşme dikkat çekilen tehlikelerden birisidir...Peygamberimiz (Sav) bir hadisi şerifte Sekülerizme karşı bizi şöyle uyarmıştır.

Hadis-i Şerif (Ebû Dâvûd, Sünen, Melâhim)
“Yemek yiyenlerin sofralarına birbirlerini çağırdıkları gibi, çeşitli ümmetlerin sizin aleyhinize birleşmeleri yaklaşmaktadır. Ashaptan biri “Ey Allah’ın Resûlü! O gün (sayıca) az olacağımızdan mı (aleyhimizde birleşecekler)? diye sordu.

Resûlullah (s.a.v) “hayır, bilakis o gün (sayıca) çok olacaksınız. Fakat selin üzerindeki köpük ve çerçöp gibi olacaksınız. Allah, düşmanınızın kalbinden size karşı duyduğu “mehâbeti” (korkuyu) çekip alacak ve kalbinize “vehn” (zafiyet) atacak (bu sebeple düşmanız sizden çekinmeyecek ve korkmayacak) tır” buyurdu.

Ashaptan biri “Ey Allah’ın Resûlü! “vehn” nedir?” diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber “dünya sevgisi ve ölüm korkusu” diye cevap verdi (Ebu Davut)...

"Kadınlara, evlatlara, öbek öbek yığılmış altın ve gümüşe, güzel cins atlara, davarlara ve ekinlere karşı aşırı sevgi insanlara çekici ve hoş gösterildi. Oysa bunlar, dünya hayatının nimetleridir. Asıl varılacak güzel yer Allah katındadır." (Âli İmran 3: 14)...

Ayeti kerime insanoğlunun fıtratında imtihan gereği zafiyetler bulunduğunu beyan etmiş, fakat bu zafiyetlerin yönlendirilmesi gerektiğini de vurgulamıştır..

Toplumun en temel taşı olan aileye en büyük zararları dokunanlardan birisi de Sekülerizmdir. Tevhidin çizgilerini net olarak bilip ve inanan bir kimseye hiç bir ideoloji,ekol,fikirsel bir akım zarar veremeyecektir. Seküler algılarla hayatı okumanın ve yaşamanın bize göre nedeni imanın sınırlarının net olarak bilinmemesi ya da içselleştirilemeyişidir.İslam'ın kendisi değiştirilemez zira Allah'ın korumasındadır. "Kur’an’ı şüphesiz biz indirdik. O’nu koruyacak olan da şüphesiz biziz."(hicr:9). Değişmeyen,değiştirilemeyen "Mübin" bir kitaptır O...

Ama ne yazık ki İslami algılar üzerinde tahrifat yapılarak ılımlı İslam,Protestan ahlakı yerleştirebilmek çabasıyla küreselleşen dünyada seküler algıların hakim kılınması sebebiyle sömürü düzenlerinin devamını sağlamayı amaçlayanların çabalarıyla dezenformasyona yataklık eden beyinler, hayatı ve dolayısı ile aileyi seküler algılar üzerinden devam ettire gelen bir durum ile karşı karşıya bırakmıştır İslam alemini....İslam ve din vicdana sıkıştırılmış,bireysel ibadetlere indirgenmiş ,hayatın siyasi,hukuki,ailevi,sosyal,ticari gibi diğer yanlarının ölçüsü ne yazık ki sekülerizmden alınarak aile hayatının çöküşüne sebebiyet verilmektedir. Sekülerizmin Aileye etkisi ve Aileye zararları...

Dini dışlayan seküler algının diğer ifade biçimlerinden biri "Modernizm" bir yaşam biçimi olarak yaygınlık kazanıyor. Modernizm karşısında kimi Müslümanların İslam ve modernizm arasında bir yol tutmak istercesine sentezleyerek bir tarz oluşturma peşinde. Seküler/moderinist algıların en çok vurduğu alanlardan birisidir aile hayatı. Bugün itibari ile boşanmalarda artışın gözlendiği bir zamanda ,boşanma sebeplerinin kahır ekseriyeti dünyevi isteklerin yerine getirilememesi veya nefsin tatminsizliğidir.Seküler/modernist algı İslami aile yapısıyla ve hatta geleneksel aile yapısıyla adtea bir savaş içerisindedir. Söylemlerini "kadın özgürlüğü" "kadın hakları" "kadına eşitlik" gibi caf caflı sözler üzerine geliştirdiklerinden çoğu zaman farkına varılması zorlaşmaktadır, zira kulağa hoş gelmektedir.Maddi imkanların çokluğu dizginlenemeyen istekleri ardı sıra getirdi. İslam'ın ön gördüğü aile de eğitim disiplini ,ailede ana babanın çocuklar üzerindeki etkinliği zayıf düştü.Çocukların eğitim algısı batı kültürüne teslim edildi. Maddi,dünyaya dair ihtiyaç listesinin kabarık olması çocuk sayısının az da kalması kadın erkek çalışıp para kazanması demek anlamına geldi... Özde İslam'ın kendisi değil fakat çağdaş İslami algılama, modernliğin yıkıcı tahribatından büyük ölçüde etkilendi.İslam dünyası; hızla, seküler kuşatmayı içselleştiriyor.Ümmet bu kültürün etkisi altında kan kaybetmektedir.Geldiğimiz süreçte iki şey ailemize de kadına da zarar vermiştir.

1. Geleneksel algı.

Modern/seküler hayatı savunanların geleneksel aile yapısının kadını ezdiğini ileri sürmektedirler... Buna karşı çıkarken yerini yerleştirdikleri batı kültürüdür.

2:Modernist/ seküler algı... Geleneğe tepki olarak çıktı ama bu defa aile denen mefhum kalmadı.Müslümanlar olarak ailemizde bir, olması gereken var ve bir de şu an ki realitemiz. Modernist toplumsal yapı konforuna düşkün,bencil,bireyselciliği ön görür, nedenle var olan değerlerin yükleyeceği sorumluluğu reddeder.

Yeniden Kur'an ve sünnetin ön gördüğüne rucu edilmedikçe seküler beladan kurtulmak mümkün gözükmemektedir.

 

 

 

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !