İnsanın dünyadaki varlığının sebebi yaratıcı tarafından "İmtihan" olarak belirlenmiştir. Kendisinden istenen hakkın, doğrunun, güzelin, adaletin mücadelesini vermesidir. Bu nedenle donanımlı özelliğe sahiptir. İki zıt yönü bünyesinde taşır. Bu şems suresinde şöyle beyan edilmiştir;

"Cana ve onu düzenleyene.
Sonra da ona kötülüğü ve korunmayı ilham edene…
Ki onu arındıran kurtuluşa ermiştir. O’nu kötülüğe gömen ise mahvolmuştur"
. (Şems suresi; 7-10).

Demek ki insanın doğruyu yapma kabiliyeti olduğu gibi yanlışı yapma kabiliyeti de var. Hak olanı seçebileceği gibi batılı da tercih edebiliyor. Güzel olanı tercih edebildiği gibi çirkini de tercih edebiliyor. İffetli olabildiği gibi fahişeliği de tercih edebiliyor. İradesi buna elverişli yaratılmış ve imtihan gereği serbest bırakılmıştır.

İlahi mesajın son halkası olan Kur'an geçmiş kavimlerde iradelerini sapkınlığa kullanan topluluklardan haber vermiş. Arz (dünya) Allah’ındır ve kesinlikle Allah'ın dediği olmalıdır. Allah (cc) sapkınlığı haram kılmıştır. Hiçbir sapkınlık kişinin yanına kar kalmayacaktır ve bu nedenle de geçmiş sapkınların hazin sonundan da haber vermiş hangi çağda olursa olsun "Çağın insanını" uyarmıştır. Bu sapkın kavimlerden biri de LUT KAVMİDİR!  Bugün adınaLBGT denilen ve bir tercih ya da bir hastalık olarak tanımlanan bu çirkinliğin Kur’an’daki adı SAPIKLIKTIR!

"Lut’u da (kavmine gönderdik.) Hani (Lut) kavmine: “Sizden önce âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı bir fuhşiyatı mı yapıyorsunuz?” demişti.Şüphesiz ki sizler, kadınları bırakıp erkeklere şehvetle yaklaşıyorsunuz. Siz, aşırı giden taşkın bir toplumsunuz.” (A'râf; 80-81)

Yeryüzünde daha önce kimsenin yapmadığı, ilk kez Lut kavminin bulaştığı sapıklık, bu günkü anlamıyla eşcinsellik. Bu bir, hastalık değil sapkınlıktır. Şayet doğuştan olsaydı kişinin tercihiyle alakalı olmasaydı azap sözü onların üzerine hak olmazdı. Şeytan ve dostlarının el birliğiyle insanları fuhşa sürükleyip, dünyayı ifsat etmesi yeni bir şey değil, insanın şeytanla mücadelesinin başladığı ilk günden beri süregelen bir meseledir.
Eşcinsellik insan fıtratına/doğasına kesinlikle ters, fıtratın asla kabul edemeyeceği bir durumdur. Cinsel duygular elbette ki fıtratta olan ve insanın biyolojik ihtiyaçlarındandır. Her ihtiyaçta olduğu gibi cinsel ihtiyaçların da İNSANA YAKIŞIR şekilde, fıtrata uygun yollardan karşılanması insanlığın onuru, neslin devamı için Allah (cc) tarafından emredilendir.İslâm şerîatının temel esaslarından biri de evliliğin fıtri bir olgu olduğudur. İslâm dini ruhbâniyetle (dünyadan elini eteğini keserek yalnız başına yaşama, evlenmeme); insanın yaratılışı ile çatıştığı, onun nefsi isteklerini ve karakterine ters düştüğü için savaşmaktadır. Kadınla erkeğin cinsi temasta bulunması, insan yaratılışına uygun en tabiî olandır.

Araştırın, gezin görün! Sapkınlığı savunan, sapkın işlere bulaşan hiç bir topluluk yoktur ki ilahi cezanın muhatabı olmasın.

İşte Lut kavmi!

Lut  (as)  Peygamber olarak görevlendirilip, yapılan sapkınlıkla mücadelesini sürdürdü.

"Lut’u da (kavmine gönderdik.) Hani (Lut) kavmine: “Sizden önce âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı bir fuhşiyatı mı yapıyorsunuz?” demişti.Şüphesiz ki sizler, kadınları bırakıp erkeklere şehvetle yaklaşıyorsunuz. Siz, aşırı giden taşkın bir toplumsunuz.” (A'râf; 0-81). Yapmayın, etmeyin Allah'ın emrine dönün diye çırpınması karşılığında   kavminin verdiği cevap, adeta kendi çirkinliklerini de itiraf şeklindedir;
"Kavmi: “Onları yurdunuzdan çıkarın. (Çünkü) onlar temizlenen insanlardır.” demek dışında bir cevap vermemişti". (A'râf ; 82). " Onlar temiz insanlardır" derken aslında kendilerinin pisliğe bulaştıklarını da itiraf etmiş oluyorlardı!

Bizim de çağrımız Lut'un  (as) çağrısıdır;  "Gelin! gelin de yol yakınken tevbe edin! Yoksa Allah'ın azabından kimse kurtulamaz. İnsan onuruna yakışmayan tercihlerin mazereti olamaz!”

Çağrıya olumlu cevap vermeyen Lut kavımın akıbetini ayet şöyle bildirmiştir:

"Onların üzerine bir (azap) yağmuru yağdırmıştık. Suçlu günahkârların akıbetinin nasıl olduğuna bir bak!"(A'râf;  84)

" (Helak) emrimiz geldiğinde oranın altını üstüne getirdik ve tepelerine birbiri ardına dizilmiş, çamurdan pişirilmiş taşlar yağdırdık". (Hûd; 82)

 "(O taşlar) Rabbinin katında işaretlenmişlerdir. O (azabın bir benzeri, bu kavmin amelini yapan) zalimlerden uzak değildir." (Hûd; 83)

Bizimde çağrımız bu yanlış, çirkin yolu benimseyen her bir kimse için Hz. Lut'un çağrısıdır;
"Siz aşırı giden bir toplumsunuz" gelin bu çirkeften dönün. Değilse sizler için gelecek olan Allah'ın azabını engelleyecek bir güç yoktur. Ve bizler Lut (as) dediğini diyoruz:

Lut) dedi ki: "Muhakkak ben, sizin bu yaptığınıza buğz edenlerdenim. Rabb'im, beni ve ailemi, bunların yaptıklarından kurtar." (Bunun üzerine) onu ve ailesini toptan kurtardık.
Ancak yaşlı bir kadın müstesna.
Sonra, geride kalanları yerle bir ettik.
Ve üzerlerine, bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.
Şüphesiz, bunda bir ayet(delil) vardır. Ancak onların çoğu iman etmiş değillerdir.
Ve muhakkak, senin Rabb'in, Aziz(şerefli) ve Rahim(acıyan)dır." (Şuara suresi; 160-175)

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !