Sözlükte kişi ve ya kişilerin bulundukları yerden göç yolu ile ayrılmaları olsa da hicret Allah için safını belirlemenin,batılın her türlüsünden hakkın safına hakça geçişin adıdır...
Hicret Allah´a koşmanın, küfre,batıla,yanlışa,çirkine,kötüye tavır alışın,boyun eğmemenin destansı anlatım şeklidir..Hicrettir insanı yüksek ideallere kavuşturan. Sevdaysa insanı yollara düşüren,hicret yolculuğudur vuslat anını bayrama çeviren...
Hicret sadece beden ile yapılan bir ibadet değildir....
Mü´minlerin hayatını düzenlemesi için gönderilen Kur´an da hicretin ilk kullanıldığı yer Müzemmil suresindedir..
" Onların Dediklerine sabret. Ve onlardan Güzellikle hicret et(ayrıl)" (Ayet:10)
Ayrıl emriyle şimdilik kast edilen Mekke´nin terk edilmesi değildir. Safların netleşmesi için batıla alınacak rabbani tavırlar. İyiliklerin yaygınlaşması için kötülüklere alınacak rabbani tavırlar... Güzelliklerin meydana çıkması için çirkinliklere alınacak rabbanı tavırlar..
Doğruların bilinmesi için yanlışlara alınacak rabbani tavırların ifade ettiği hicret!.. Batıl olan her şeyden hicret etmek,yanlıştan,çirkinden,kötülüklerden yapılan hicret...
İslam´a ait olmayan her türlü bakış açısından, düşünce tarzından, kültür ve edebiyat algısından. Batılın siyaset ve yönetim algısından. Batılın ibadet ve ahlak algısından hicret et!... Hicret bir yolculuktur. Hiçbir yolculuk azıksız olmaz.Hicret yolculuğunun azığı sabırdır... Sabır yükünü yüklenenler kurtuluşa erecek olanlardır..
İslam gelmiş ve bir göç emri başlamıştı. Başta şirk olmak üzere hayatın tüm alanlarında vahye ters olan,Allah´ın razı olmadığı her şeyden göç emri!. Tavır almak,saf belirleyerek tercihini Allah´tan yana yapmak!.. Boyanmak İslam´ın rengine ve tek renk almak!.
Bırakmak Rızaya giden yolda her ne varsa,kurtulmak tüm sufli bağlardan yola koyulmak,adına hicret diyerek!...
"Bu net tavır ve berrak saflara tahammülü olmayanlar olacak ve bulanıklaştırmak için "Yobaz" "Gerici" "Çağdışı" vb. gibi yığın yığın laflar edecekler...Tüm bu sataşmaların, dik duruşunu etkilemediğini görünce bu defa kararlar/kanunlar alacaklar. Tüm çabaları Muhacirin yani hicreti yaşayanın azmini kırmak. Ve kanunlar,kurallar,yaptırımlar ve işkenceler, her yolu deneyecekler.Onlar tüm yolları denerken muhacirde denenecek. Kulluğuyla,samimiyetiyle, yani imanıyla denenecek. Onlar yolları deneyecek sende deneneceksin... Tüm yollar tükendiğinde yine vaz geçmek yok. Bu defa mekansal hicret gündeme gelecek ve sen söz konusu Allah olunca vatan dahil gerisi teferruattır diyerek düşeceksin yollara!.
Hicret Olmuş bitmiş tarihsel bir vaka değildir.Her zaman,her an yaşanabilen bir ibadettir.Zira hicret iman etmenin,Allah´a ve Resul´üne bağlılığın,Allah için vaz geçmenin ve sadece Allah´ın rızasını seçmenin pratiğidir..
Allah´a koşmanın adıdır hicret!. Davayı sahiplenmenin, Kimlik tercihinin en güzel ifade şeklidir hicret!. Kalp ile,dile ile ve beden ile yapılan hicret sadece mekan değişikliğinden ibaret değildir...Allah´ın sevmediği ortamları terk etmek,Allah´ın razı olmadığı sözlerden kaçınmak, Allah´ın istemediği ortamlardan uzaklaşmak da hicret kapsamındadır...Ve Allah´tan yana tavır almanın hiçbir yolu kalmadığı zamanda yurttan,evden, mekandan Allah için ayrılmanın adıdır!...
Hicret denilince,Muhaciri!. Muhacir denilince Ensarı ve Ensar denilince Kardeşliği hatırlıyoruz!.
Ve düşünmeden edemiyoruz; Batılı bırakıp gelen Muhacirlere!
Yanlışı bırakıp gelen Muhacirlere!.
Çirkinden vaz geçip gelen Muhacirlere.
Vel hasıl Allah için Hicret edenlere Ensar olma vazifesinde durduğumuz nokta neresidir!...
Ya Kardeşliklerimiz!. Kimin rolündeyiz Yusuf´un kardeşlerinin rolü müdür sergilenen,yoksa Yusuf´un rolü mü?!.
Hayat akıp gidiyor,hayat zaten bir göçten ibaret. Ölüm elçisi gelmeden evvel hicretimizin neye,kime,nasıl olduğunu bir daha gözden geçirmeliyiz... Kapital seküler, Modern Dünya algısından Allah´ın ön gördüğü algılara hicretin zamanı gelmedi mi?...
"Gerçekten ben, Rabbime hicret edeceğim. Çünkü şüphesiz O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir." (Ankebut 26)...
Hayatı yanlış kitaplardan okumaktan vaz geçip, hayatı Kur´an´dan okumak için Kur´an´a hicret etmenin vakti ne zamandır?!..
"Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?
Yoksa size ait bir kitabınız var da (bu batıl hükümleri) ondan mı okuyorsunuz?
Onda, "Seçip beğendiğiniz her şey mutlaka sizindir" (diye mi yazılı?)"(kalem:36-38).
Her türlü kompleks duygulardan kurtulup izzeti Allah´ın emrettiklerinde bilerek, ölçüsüz ölçülerden hicretin vakti hangi aradır!..
"Her türlü kötülük/pislikten (Ricz´)ten ayrıl (Hicret et)" (Müddessir:5).."Ricz" dinin haram kıldığı,her türlü maddi ve manevi pisliği ifade ediyor..
Hicret İlk emir edilen ibadetlerdendir. "Güzellikle onlardan ayrıl" emriyle safların net çizgilerini çizmiş." Her türlü kötülük/pislikten (Ricz´)ten ayrıl (Hicret et)" itikatta şirk,hurafe ,put,atalar dini/izi ne varsa. Amelde; riya,bidat,çirkin ne varsa. Ahlakta her türlü çirkin ahlaki özelliklerden ne varsa ayrıl emri verilmiş ve tam manasıyla Tevhidin Hakikati gün gibi yaşanarak aydınlatmıştı Mekke´yi... Bu aydınlığa tahammülü olmayan karanlık güçler vaz geçilmesi için her türlü baskıyı denemişlerdi. Artık hiç yol kalmamıştı. Ya safları karıştırıp,netlikler silikleşecekti ya da yine "Hicret" ibadeti bu defa mekansal olarak gündeme gelecekti. Öyle de oldu. Habeşistan´la başlayıp, Medine ile devam eden göç, hicretin mekansal boyutunu öğretiyordu bizlere. Nereden? Nasıl? Ve ne için?..
Ya hicret ya hezimet!. Yok başka alternatif..
Haa(!) bir de kendisinden hicret edilmesi yasak olan,kınanan bir konu vardı. O da Kur´an´dan hicret konusuydu!. Kur´an´a hicret edilmesi gerekiyor ve adeta yaşayan kur´an olunması isteniyordu insandan. Ama o Kur´an´a hicret edecekken Kur´an´dan hicret edebilmişti.
İşte bunu haber veriyordu Rabb´imiz!.Kıyamet günü Kendisine hicret edilmesi gerekirken kendisinden hicret edilmiş olan Kur´an konusunda peygamberimizin yapacağı şikayeti bu günden haber veren Rabbimiz şöyle buyurmuştur...
Furkan 30; "Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kuran' ı devre dışı tuttular."..
Şimdi Top yekun yeniden Kur´an´a hicretin tam vaktidir...Hayat yürüyüşünüzün Hicret bilinci ile olması duasıyla...