Kocaeli’nden bazı hanımlar Yasin Börü'nün annesi Hatice Hanımın 6-7 Ekim olayları için,  " Ses çıkarmayan Müslümanlara  hakkımı helal etmiyorum" dediğini duymuş. Beni aradılar,çok etkilenmişlerdi .Görmek istediklerini, acısını paylaşmak istediklerini ve Doğu da neler oluyor anlamak istediklerini söyleyerek  yardımcı olmamı istediler. İsteğimizi Kocaeli Umut-Der'e  taziye ziyareti esnasında ilettik. Sağ olsunlar bizi üç günlük Diyarbakır ziyareti için misafir ettiler...

Diyarbakır!.

Beni ve beraber gittiğimiz tüm hanımları derinden etkiledi.Bir çok evi taziye anlamında ziyaret ettik. Acının dokunmadığı ev,yüreğin yanmadığı kadın yok gibi...Geçmişte yaşananlar,şimdi yaşananlar bir birinin aynısı.  Acıları  büyük ama en çok da yüksek perdeden bağırmalarına rağmen  Müslümanlar tarafından duyulmayan sesleri üzüyor onları. Yaralılar… Çırpınıyorlar, zor bölgede,zor şartlarda  İslam'ı yaşamak ateşten koru elde tutmak gibi bir şey...Bölgenin mağdur,mazlum  ama mağrur insanları...Kürt olmanın bedelinin yanında  bir de  Müslüman olmanın bedelini ödeye ödeye bitiremeyen  kardeşlerimiz var orada!.

Önce Mehmet Gökgöz Amcaya gittik. Hiç abartmadan ifade edeyim ki, Mehmet Amca gerçekten bir sahabe duruşu sergiliyor.Herkesin tanıması gereken bir amca. Yürekten gelen inancın sesiyle, bence  konferans konuğu olmalı her şehre. Yasin süresinde bahsedilen adam gibi .

-"Mehmet amca acını paylaşmaya  geldik" diyoruz.

-"Hasan'ım ümmetin çocuğudur. Müslümanların başı sağ olsun" diye cevap veriyor. Göz yaşları akıyor, yer yer  özür diliyor  duygusallığı için. Anlatıyor nasıl bir vahşet yaşandığını.Ve konuşmalarının hepsi birer ibretlik ders niteliğinde... Seçtiğim bir kaç cümlesi;

-Biz Müslümanız ve biz biliyoruz bu dava  fedakarlık istiyor.Bir Hasan değil  bin hasan da gitse biz dinimizden taviz verecek değiliz."

-Benim maddi durumum yoktu Kurban kesemedim. Allah'a hamd olsun ki, Allah Hasan'ımı kurban kabul etti.

-Allah bana hediye verdi.Biri Hasan'ın kurban kabul edilmesi, ikincisi ondan sonra olan torunum Hasan. Biz onu da bu uğurda yetiştireceğiz. Asla küfre boyun eğmeyeceğiz"...

Sonra Turan Yavaş'ın hiç Türkçe bilmeyen eşi.Tercüman aracılığı ile konuştuğumuz hanımın duruşu,teslimiyeti tevekkülü  ve acısı, hepsi çok büyüktü. Diyor ki" Bunlar bize sürpriz değil. Biz Müslüman olup çarşafımızı giydiğimizde eşimizin,oğlumuzun,malımızın,canımızın gideceğini biliyorduk. Müslümanlık  bedel ister"...Her bir gencin hikayesi ayrı bir güzel ayrı bir acı. Hüseyin Dakak, Riyad ve ötekiler...

Yasin Börü'nün annesi. En çok etkileyenlerden biri  de Hatice Hanımdı. Hem isyan etmemek,hem acıyı doruk noktasında yaşamak nasıl olur, canlı örneğiydi... Çok çökmüş... Çünkü  otopsi raporunu okumuş. Otopsi  raporunda  Yasin'i yaktıklarında,sürüklediklerinde ve  sopayla vurduklarında  hala canlı olması Hatice hanımı çok yaralamış.Tanıyamamışlar en son ayağındaki beninden Yasin olduğunu anlamışlar...

"Ne istediler" diyor." İki gün önce Yasin'im "Ana  Kobani’den gelenlere yardım paketi götürelim demişti. Onlar ise  onu bahane edip Oğlumu katlettiler" diyor...

28 Şubat ve öncesinde yaşananları dinledik. Anlatılanlara bakılırsa Mekke dönemi ve işkencenin bir tekrarıymış yaşananlar.

19 yaşında cami avlusunda taranmış Aziz isminde bir delikanlının annesiyle konuştuk. Aradan yıllar geçmesine rağmen,  anlatırken  göz yaşları eşlik ediyor kendisine. Kimisinin eşi işe gidip bir daha dönmemiş. Kimisinin eşi  kimin çektiği belli olmayan kurşunların hedefi olmuş.:: Dedim ya acının dokunmadığı kadın yok gibi.

Herkes şunu iyi bilmeli ki orada  hak ve batılın kavgasıdır yapılan.Müslüman kimliğinden dolayı saldırılara maruz kalıyor Kürt Müslümanlar...

Sorunun diğer bir boyutu ise şu; Batı da yaşayan bizler neden mesafeli duruşumuzu ısrarla sürdürüyoruz?...Sorun mu var?   Allah (cc) hayat kitabımızda şöyle buyuruyor " Hayır, Rabbine andolsun ki, Aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem tanıyıp, senin verdiğin hükme içlerinde hiç bir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar."(Nisa:65).

Yok değil, iki Müslüman'ın arasında sorun mu var o zaman Hucurat suresi bize diyor ki; " Müslümanların aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, âdil davrananları sever. Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz" (Hucurat:9-10)...
  Biz gittik gördük  hakka şahitlik etmek adına hatırlatmak istiyoruz "Doğuda kardeşlerimiz var ve  gerçekten bölgede İslam'ı yaşamanın zor savaşını veriyorlar.Çok şey değil sadece seslerini Müslümanlar duysunlar istiyorlar.

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !