O bir çocuktu ve o istememişti savaş sebebiyle tanımadığı bir ülkeye muhacir olmayı.

Zamanın tağutları, firavunları kana doymayan vampirleri çocuk kanı içrek beslendikleri için  düşmüştü ailesi yollara. Kim bilir belki de hicret ettikleri yerde sahabenin kendilerini beklemediğini bile bile.

Başarılı bir çocuk aynı zamanda yaşına rağmen İslami hassasiyeti var. İkindi namazına diye çıkıyor evden bir daha da dönmüyor. İşin iç yüzünü bilen  yok. Gittik ve gördük gömüldüğü mezarlığa ve kendini astığı söylenilen kapısına baktık. Kapı çocuğun boyu kadar, nasıl astı da  boynu kırıldı belli değil. Oturur vaziyetteymiş bulunduğunda ve boynu kırıkmış.

Ailesi oldukça metanetli takdir diyerek sabrı kuşanmışlar.  Evde büyük bir sukut hâkim.

Medyada yazılıp çizilen birçok şey asılsız diyordu görgü tanıkları. Bununla beraber son zamanlarda Suriyeli karşıtlığının pompalandığı gerçeğini de göz ardı edemiyoruz. Zira toplumda ciddi oranda ön yargı var. Bir takım olumsuz örnekler var olsa da Suriyelilerin muhacir konumunda olduğu gerçeğini değiştirmez bu. Arz Allah'ındır gerçeğini de. Elbette bu ve benzeri olumsuz olaylarda Türkiye halkının onca yardım çabasını ve kucak açmış olanların fedakarlığını gölgelememelidir.

Bu olayda sorumlu olanlar varsa bunu bulup çıkarmak elbette yetkiyi ellerinde bulunduranların görevdir. İşin iç yüzünü ancak Allah biliyor eninde sonunda hesap günü gelecek ve o gün Allah zalimden mazlumun hesabını soracaktır. Bize düşen teennidir. Medyanın gazına gelip işin aslını bilmeden paylaşım ve yorum yapmaktan kaçınmak gerekir. Zira İslam’da bilinmeyen şeylerin ardına düşmek de fasıkların verdiği habere inanmak da yasaklanmıştır.

www.sozunozu.org sitesinden alıntıdır.