• Sabiha Ateş ALPAT01 Ekim 2012 16:30

    Sabiha Ateş Alpat ile yapılan Ropörtajlar( Doğru haber Gazetesi)

Emrolunan; Kapanma değil, Tesettürdür

Tesettür, günden güne yaygınlaşıyor. Ancak gerek yazılı gerek görsel medyanın art niyetli çabaları, gerekse örtünenlerin istenilen bilinçte olmamaları  'kapanıp da tesettüre bürünmeyenler'in de sayısını artırıyor. Bu durum, toplumda tesettüre yönelik olumsuz bir yargının oluşmasına yol açıyor. Biz bu sorunu ve bu sorun için getirilecek çözümü Zamanın Zeynepleri Derneği Genel Başkanı araştırmacı yazar Sabiha Ateş Alpat'a sorduk

 

EMRAH TEL / İSTANBUL

Tesettüre bürünmüş bir Mü'mine hangi misyonu yüklenmiştir. Bu noktada hal ve hareketleri nasıl olmalıdır?

Bismillahirrahmanirrahim. Sorunuza geçmeden önce Doğruhaber okuyucularını Allah'ın selamı ile selamlıyor sizlere teşekkürlerimi iletiyorum.

 

İnsan yaratılanların içerisinde akıl ve irade verilen tek varlık. Bundan dolayıdır mükellef tutulmuştur.  Mükellefiyeti iman etmekle başlar. Allah (cc) kadın ve erkeği yeryüzünde halife olarak görevlendirdiğini beyan etmiştir. Halife; En öz ifadeyle görevlendirilmiş insan demektir. Allah dini için insandan; teslimiyet ve ardından temsiliyet istemiştir.  İman eden erkekler ve iman eden kadınlara ayrı ayrı görevler vermiş olsa da aynı misyonu vaaz etmiştir.

 

İman eden kadın da yeryüzünde Allah'ın dininin temsilcisidir. İman edenler için hayat sistemi/ölçü/ kanun belirleme merci yalnızca Allah'tır. Tesettür de Allah'ın koyduğu ölçülerden, emirlerden yalnızca biridir. Tesettür biz Mü'mine'lerin kimliğinin sadece bir parçasıdır bu nedenle her şey değil sadece bir şey olduğunu düşünüyorum.

Kimlik insanın kim olduğu kişilik ise kim olduğuna uyumlu söz ve davranışlarıdır gerçeğinden hareketle, tercihini İslam'dan yapan hanımefendilerin tüm hal ve hareketleri taşıdığı kimlik ile örtüşmelidir. Kaldı ki Tesettürlü hanımlar olarak üzerimizdeki tesettür;  İslam kimliğine sahip olduğumuzun, yaşam tarzımızı İslam'dan yana yaptığımızın deklare edilmesi anlamını taşımaktadır. Bu nedenle İslam kimliği sosyal hayatta, sokakta, ev de inanmış bir kadın için neyi öngörmüşse, bulunduğu hal ve durumda, tercih ettiği İslam kimliğinin canlı şahidi olarak, hareket ve davranış tarzını Allah'tan, kitaptan almak zorundadır.

Hiçbir alan İnanmış kadına yasak edilmiş değildir. Ama kendisinden istenen dişiliği ile değil kişiliği ile var olmasıdır. Bizler Peygamber (sav)'min bu çağdaki sahabeleri olarak, davranışlarımızın emrini Kur'ân'dan nasıllığını da Peygamber'den almak zorundayız. Söz ve hareketlerimize bu hakikatin hâkim olması gerekir.

 

 

Tesettür bir kimlik tercihidir

 

Kapalı olmak ile tesettürlü olmak aynı anlama mı geliyor? İkisi arasındaki farklar nelerdir? 

 

Aynı şeyler olduğunu düşünmüyorum. Kapatmak, adetten, gelenekten, soğuktan, sıcaktan ve benzeri gibi bir nedenden de olabilir. Tesettür ise bir kimlik tercihidir. Tesettür, ahlakını, hukukunu, hal ve davranışlarını, siyasetini, ticaretini kısacası hayatı ilgilendiren her alanın hükmünü ve içeriğini Allah'tan alan bir Mü'mine'nin kıyafet ve giyim tarzının hâkiminin de Allah olduğunun göstergesidir. Ve tekrar edelim tesettürü ahlaktan, hal ve davranışlardan, konuşma üslubundan kısacası Kimliğimizin diğer noktalarından ayıramayız, ayrı düşünemeyiz bir bütün olarak değerlendirmek durumundayız. Birisi bez parçalarından kapatmak, giyinmek anlamına gelir, diğeri bir kimliktir. Arsındaki fark bu kadar net ve açıktır.

 

 

"Giyinik olduğu halde açık olana Allah lanet etmiştir" Hadis-i Şerif'ini nasıl anlamalıyız, bu bağlamda tesettürün ölçüsü nedir?

 

Amellerin Allah katında kabulü için salih olma özelliği taşıması gerekir. Bir amelin salih olması/olabilmesi için iki şart gerekir.

 

1- Allah'ın emri olması

 

2- Allah'ın emrettiği ölçüde olması.


 

Tesettür de Allah'ın emridir, o halde emrettiği ölçüde olmalıdır ki ibadet kapsamında kabul edilsin. "Ey Âdemoğulları, size çirkin yerlerinizi örtecek ve süs olacak giysi indirdik; fakat takva elbisesi hepsinden hayırlıdır. İşte bu, Allah'ın ayetlerindendir. Gerek ki, düşünüp ibret alırlar" (A'raf: 26)Takvaya bürünmemiş bir bedenin bez parçalarına bürünmesinin ne anlamı vardır.

 

Tesettürden kasıt ise kadının dişiliğini başkalarının bakışlarından korumak ve ırzı meşru olmayan cinsel isteklerden ve ona yaklaştıran olumsuzluklardan sakındırmaktır. Bugün gelinen noktada başlara bağlanan ama her türlü alımı ve şaşaa'yı üzerinde bulunduran eşarpları, daracık pardösümsü kıyafetleri ve envayi çeşitleriyle cazibeli kıyafetleri İslam'ın istediği tesettür kapsamında değerlendirmenin imkânı yoktur. Tesettür de şekil yok ama verilen bir ölçü vardır. Allah'ınAhzap suresinde emrettiği uygulamada özet olarak istenen;

 

1- Tepeden tırnağa uzun ve vücut kalıplarını kapatacak şekilde bol olması

 

2- Kendisi süs olmaması, sade ve gösterişsiz olması.

 

3- Erkek kıyafeti olmaması.

 

4- İnce ve şeffaf olmaması.


 

Tüm bu özelliklere baktığınız da Tesettürden kastın, kadının dişiliğini yabancılara kapatması manasına geldiği aşikârdır. İbadetlerde gaye Allah rızasıdır, Allah da koyduğu ölçülere uymayan ibadetleri kabul etmeyecektir. Çünkü Allah Maide suresi 27. ayette sadece takva sahiplerinden kabul edeceğini beyan etmiştir.

 

Tesettürün hakkını verin
 

Son yıllarda tesettürlü bayanlarda sevindirici bir artış görülüyor. Yalnız önceleri kapalı bayanlar ile açık bayanlar arasındaki farklılıklar rahatlıkla gözlenebiliyordu. Tesettürlü bayanların oturup kalkma, yürüme, konuşmasında daha doğrusu hayatının her alanında gözle görülür farklılıkları vardı. Ne yazık ki son dönemde bu farklılık kendini hissettirmiyor. Parklarda ve topluma açık diğer yerlerde kapalı olan bir bayanı uygun olmayan hal ve hareketler içinde görebilmekteyiz veya başını örttüğü halde pantolon, mini etek giyerek karşımıza çıkabiliyorlar. Bu durumun sebebi nedir? Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Tabi üzücü bir durum ve gerçekten üzüntü duyuyorum. Kimlik ve kişiliğin tanımını özet olarak şöyle açıklamak mümkündür.

 

Kimlik, kim olduğunuzdur ki; bilinçli tercih önemlidir.
 

Kişilik ise; kim olduğunuz ile uyumlu söz ve davranışlarınızdır. Bu uyumsuz davranışların en baş sebebinin bilinçli kimlik tercihlerinin olmamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Vahyin ekseninde kurulmamış ve gerçekten Allah'ın istediği ana ve baba rolünü ifa etmeyen ailelerde yetişen neslimiz ve devamında sistemin dayatmasıyla yasaklanan Allah'ın örtü emri, kültür emperyalizminin de etkisiyle ciddi anlamda düşüncede, anlayışta, yaşayışta, vahiyden ve peygamber örnekliğinden uzak bir algıyı yerleşik hale getirdi. İbadetlerde istenenin, Kur'ân ve sünnetten öğrenilmeyişi,  tesettürsüz ama örtülü olmalarından dolayı bir kimlik ve bir tercih farkını ortaya koyamıyor. Bu acı bir durumdur.

 

Tesettürlü bir bayan taşıdığı tesettürün hakkını nasıl vermelidir?

 

Aslında sadece tesettürlü bayan değil kimlik tercihini İslam'dan yana yapmış olan her bir birey, kimliğinin gereklerini yerine getirmelidir. Tesettürlü hanımlar; benim kılık kıyafetimin hâkimi, emredicisi Allah'tır diyerek, tesettürü giydiklerini unutmamaları gerekir. Zira "La ilahe İllALLAH " tevhid kelimesi ile ikrar edip kabul ettikleri dinde "Bütün hüküm Allah'ındır" mesajı vardır. O halde davranış, tutum, ahlak, anlayış, bakış açısı, kültür, sanat, eğitim yani hayata dair ne varsa tevhid ekseninde olacağının ikrarıdır bu. İşte bu ikrarın dik duruşunu her alanda yaşamalı ve gereğini yapmalıdır. Biz başıboş bırakılmış değiliz ve sonunda Allah'a döneceğiz ve Allah yaptıklarımızdan haber verecektir.

 


Tesettür tüm hayatı sarmalı

Sadece örtünmek yeterli midir? Örtündükten sonra neler yapılmalıdır. Yani örtünmeden sonraki aşama ne olmalıdır?

 

Tesettürü bilinçli tercih kimliğinin bir parçası olarak gören bir hanımefendi, bu sorumluluk ile sokağa çıkarken temsil ettiği kimliğin gereklerini unutmamalıdır. Önce tesettürünü, Allah'ın tesettürden kastının uygunluğuna dikkat ederek seçecek. Sonra  da yeryüzündeki halifelik görevinin gereği olarak evinden başlayarak topluma ve sosyal hayata dair Allah'ın kendisine yüklediği sorumluluklarını ifa etmek durumundadır. Örtündükten sonra yürüyüşünden, konuşmasına, davranışlarından, ahlakına tüm davranışlarının tesettür olması gerektiğini unutmaması gerekir.

 

Genç kızlara tesettür nasıl sevdirilebilir?
 

Allah'ı sevdirerek. İmanı öğreterek. Kur'ân mesajıyla gençlerimizi tanıştırarak. Peygamberimizle (sav) yüzleştirerek... Bunun için ciddi eğitim programlarına ihtiyaç var diye düşünüyorum. Gençlerin gönüllerine giden yoldan, onların kalplerinin fethine zemin hazırlanmalıdır. Gençlerimizi olumsuz anlamda çevreleyen çok şey var. Gençleri çevreleyen olumsuzluk çemberini vahyın ışığı ile yaracak programlara ihtiyaç var diye düşünüyorum.
 

186

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !