ÖZLEDİM En çok da toyluğumu özledim. Yeni bir şeyler öğrenirken yaşadığım sevinci, Tevhid akidesinin yüreğime saldığı heyecanı İman nüfuz ederken damarlarıma, içimde yaşadığım depremleri özledim. Vazgeçmeyi belki de Yıllardır tekrarladığım alışkanlıkları terk etmeyi Güzel sandığım günahlarıma, vahyin gözüyle baktığımda ne kadar çirkinleştiğini. İslamin hamuruyla yoğrulup, olgunlaşmayı. Değişen şeyler ise artık bir sorumluluklarımız olduğuydu. Artık heyecan aşamasını geçmiş; icraat aşamasına gelmiştik. Artık bir davamız vardı. Ağır bir yükümüz vardı taşımak ile yükümlü kılındığımız. Derdimiz vardı çekmek zorunda olduğumuz. Toyluk dönemi bitmişti artık. İçimizdeki heyecan, yerini çileye bırakmıştı. Anne olmuştuk artık; ama en çok da ümmete ana olmayı öğrenmiştik. Toyluğumuz geçmişti bizim Başlamıştı mücadele serüvenimiz. Artık kökleri toprağa kenetlenmiş çınarlara dönmüştük. Acemiliğini üzerinden atmış, askerler olmuştuk. Küffarı yerin dibine gömene kadar durmayacaktık. Tökezlediğimde kardeşim tutacak, kaldıracaktı kolumdan Ayaklarımıza dikenler batacak, kanayacaktı belki. Canımız yanacak, terk edecekti yakın olanlarımız. Ağrılarımız artacak, kırılacaktı kollarımız Ölecektik belki de Biz tercih etmiştik bu çileli yolu. Tek amacı cennete ulaşmak olan kardeşlerimiz ile. Sürdürecektik hak mücadelesini. Kol kola kenetlenip, duvar olacaktık düşmana. Kaldıracaktık düşmek üzere olan kardeşimizi. Yetecekti kardeşimizle içilen bir bardak çay tüm motivasyonumuza. Daha dinç kalkacaktık ayağa. İzin vermeyecektik birimiz kopsun o halkadan. İzin vermeyecektik birimizin ayağı kaysın. Hızımızı kesemeyecekti ne evlat, ne eş, ne dünya Son sürat devam edecektik yolumuza Yılgınlık nedir bilmeyecektik. Durmak yorulmak nedir unutacaktık. Ta ki... Genişliği yeryüzü ve gökyüzü büyüklüğündeki cenneti hak edene kadar.

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !