Gençlerin, İslam'ın hakimiyetinin önündeki engelleri sorgulaması biz Muhammed ümmetini geleceğe dair daha fazla umutlandırıyor.İşte bu sorgulamalardan biride geçtiğimiz günlerde Özgür Üniversiteli dergisi adına / Suat Yıldız'ın, Zamanın Zeynebi Derneği Başkanı Eğitimci Yazar Sabiha Ateş Alpat ile yaptığı röportajda gerçekleştirildi.Özgür Üniversiteli Dergisinin hazırlamış olduğu bu röportajı siz okurlarımızın değerlendirmesine sunuyoruz.
Özgür Üniversiteli dergisi adına / Suat yıldız
Soru:1. Bilindiği üzere toplumumuzu derinden yaralayan özellikle dinamik bir kesim olan gençliği kıskacı altına alan bir ahlaki çöküntü söz konusu. Yaşanılan bu ahlaki çöküntüyü değerlendirir misiniz? Toplum olarak içinde bulunduğumuz ahlaki çöküntünün boyutlarına değinir misiniz?
Cevap:1: Ahlaki çöküntünün hızına yetişilemiyor desek abartmış olmayız. Boyutları, üzülerek ifade edeyim ki tahayyülümüzün üzerinde. Medyaya, kamuoyuna yansıyanlardan bu fotoğrafı okumak mümkün .Özellikle büyük şehirlerde parkların, bankların, yol kenarlarının hali içler acısı, her türlü mahrem hareketler gençler tarafından serbestçe yapılabiliyor. İlk okul çocuklarının dahi aşktan bahsetmeleri, madde bağımlılığının ilk okul çocuklarına kadar ulaşması. Boşanma vakalarının artması,. Aldatmanın neredeyse toplumun normal göreceği kadar yaygınlık kazanması. Artık travestilerin, eş cinsellerin bile dernekleşip hatta millet vekilliğine dahi aday olmaya kalkması. Ekonomik anlamda ticari ilişikilerde dürüstlük ilkesinin unutulması. Yargıda adaletin yerini bulmaması. Siyasette iktidar hırsının tüm insan haklarının önüne geçmesi ahlaksızlığın boyutunu gözler önüne seriyor. Acı bir durum da, şu önceki kavimlerden Kur’an haber verirken ahlaki çöküntünün ahlak haline gelmesi, kronikleşmesi sonucu helak oldukları anlatılır. Şimdi günümüzde ise ahlaki çöküntün her türlüsü bir arada yaşanıyor.Şu an toplumda Semud kavimin, Ad kavminin Sodom halkının, Eyke halkının ki- bunlar helak olmuş kavimlerdir- tüm özellikleri birleşmiş bir vaziyette…
Soru:2. Sizce bu ahlaki çöküntünün altında yatan temel sebepler nelerdir? Ahlaki çöküntüyü hedef edinenlerin ne tarz araçlar kullandığını söyleyebiliriz?
Cevap:2… Bu konuda sağlıklı sonuca varabilmek için ıslah ve ifsad kavramlarını iyi bilmek gerekir .Kur'an ifsad kavramını bize öğretirken her türlü yozlaşmayı ,her türlü çöküntüyü ,her türlü bozgunculuğu ifsad olarak öğretir. İfsad baş müsebbipleri ise ideolojilerdir. Beşeri sistemler ve o sistemlerin uygulayıcılarıdır. “”O, iş başına geçti mi (ya da sırtını çevirip gitti mi) yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuğu sevmez.” (2/Bakara 205)..Enteresandır fesadı ıslah diye adlandırıyorlar “Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar”(Bakara:12)…Her şeyi
En iyi bilen Allah fesadın kaynağını bize bu ve benzeri ayetlerde bildirmiştir. En önemli etken sistemdir. Sonra da aile,çevre ve okul faktörü var. Aile insan için ilk okul ve dolayısı ile yeri dolamayacak derece de önemli bir eğitim kurumudur. Ey inananlar! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun; onun yakıtı, insanlar ve taşlardır; görevlileri, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere baş kaldırmayan, kendilerine buyrulanları yerine getiren pek haşin meleklerdir. (Tahrim 6)İnsanın sosyal bir varlık olduğu ve etkilenen bir yapıya sahip olduğu gerçeğinden hareketle çevrenin eğitimli sağlam olması gerekiyor. Bu bağlamda ilahi ikaz şöyledir “Ey mü'minler Allah'dan korkunuz ve dosdoğrularla, gerçekten hiç ayrılmamış olanlarla beraber olunuz”(Tevbe:119)
Ve okul. Üzgünüz, eğitim kurumu olması gereken okullar fonksiyonlarını korumuyorlar. Okulları bu bağlamda dillendirirken birileri sanki eğitime karşıymışız gibi algılıyor .Böyle algılansa da doğruları ifade etmek zorundayız. Bugün okullar her türlü haya ve iffetten uzak özgürlük adı altında her türlü hayasızlığın işlendiği bir durumdadır. İlk okullara kadar eroin ve ya cinselliğin indiği söyleniyor ve anneler tarafından dile getiriliyor. Bir öğretmen ki gayri meşru çocuk elde ediyor ve onu ölüme terk edebiliyor. Öğrencisiyle sözüm ona aşk yaşayan öğretmenlerin zaman zaman medyada yer aldığını görüyoruz. Ve İslam’ın öz sahih, hakiki değerlerinden uzak yetiştirilen gençlik ve çocuklarımız seküler tapınma amelleriyle zehirleniyorlar. Kur’an’a göre en büyük yanlış şirktir. Bu olunca da genel manada diğer fesat çeşitleri de ardı sıra geliyor ne yazık ki…
İlginçtir bu fesada öncülük edenlere yapmayın denilince de yine Kur-an'ın ifadesiyle Biz ıslah edicileriz. Bugünkü deyimle “Özgürlüklerden yanayız. Çağdaşlık demokrasi vs…”
soru:3 Toplumumuzu, özelikle gençlerimizi bu ahlaki çöküntüden kurtarmanın yolları nelerdir? Çözüm önerilerinizi söyler misiniz?
Cevap:3:Çözüm önerileri için lokal tavsiyeler sanırım derde deva olmaz. Köklü çözümler olması gerekiyor ki bu da yönetim sistemin çarpıklığı ile birebir orantılı. Sistem değişmedikçe köklü bir çözüm de olmayacaktır…Bunun dışında vicdan sahibi her bir kimseye görev düşmektedir. Planlı, projeli çağı kuşatıcı, kadroları tarafından ciddiyetle takip edilen eğitim programlarına ihtiyacımız var diye düşünüyorum. Müslümanlar ayrılık/ihtilaflı meseleleri bir yana bırakarak ortak çalışmalarla güç birliğine gitmelidirler… Bununla beraber çağı yakalamak adına özellikle gençlerin, gelişen teknolojiyi mümince kullanmalarını sağlamak zorunluluğu vardır….Eğitimin sisteminde köklü değişikliklerin olması ve eğitime “Ikra” anlayışının hakim olması gerekiyor. Ayrıca Okulların karma eğitimine son vermesi aklıma gelen çözüm önerilerinden bir kaçı.
Bana bu fırsatı tanıdığınız için teşekkür ediyor, Özgür Genç okurlarına sevgi ve selamlarımı iletiyorum..
-
Sabiha Ateş ALPAT30 Kasım 2013 10:50
Özgür Üniversiteli Dergisi Röportahi
Yorum Yap Lütfen tüm alanları doldurunuz.
-
Henüz Yorum Yok !