Mazlumder Kocaeli şubesinde her ay düzenli çıkan aylık bültende bu ay Zeynepder kurucu başkanı Sabiha Ateş alpat ile ropörtaj yer aldı
Sabiha ateş alpat ile mazlumder Kocaeli şubesi sekreteri Mehtap hanımın yaptığı ropörtajda bir çok konu hakkında Zeynepder'in düşünceleri,misyonu yer aldı..faydalı olduğunu düşündüğümüz ropörtajı sizlerle paylaşıyoruz...
1-Sayın Hocam önce böyle bir röportajı kabul ettiğiniz için bültenimiz adına size teşekkür ederiz.Önce sizi biraz tanıyabilir miyiz?,
( Dogum tarihi, nerelisiniz, eğitim vs.)
Cevap:1: Cevap:1:Esselamu aleykum: Bismillahirrahmanirrahim..Bana bu fırsatı tanıdığınız için teveccühünüze teşekkürlerimi iletiyorum…Kişinin kendini anlatması kadar zor bir iş yok bana göre…1964 yılında Dünya ile, 18-20 yaşlarında İslam ile tanıştım..Kars doğumluyum.Okul yıllarım epey hareketli geçti. Ülkücü bir ailenin çocuğuydum kendim olmasa da ailemin görüşü yüzünden okul da epey sıkıntı çektim.12 Eylül öncesi olaylarının sıcak ortamlarını yaşadım ve 12 Eylül darbesini gördüm.. Darbe’den çok kısa bir zaman önce doğunun o sıcak ortamları sebebiyle izmit’e taşındık. Bir kaç yıl çalışma hayatım oldu..Hidayetimden sonra çalışmayı bıraktım. Evliyim..
2-Yazarlık serüveniniz nasıl başladı , anlatır mısınız?
İslam’i hayatı benimsedikten sonra hayatım değişti.Yazı, hayatımda hep vardı.Öncede roman gibi günlükler tutardım.İslam’ın insanı üretken insandır. Hangi meşru yolu bulursa, o yol ile insanlığın erdemi için çaba sarf eder.Her bir kabileyet nimettir,nimetin şükrü ise o var olan kabiliyeti Allah rızası doğrultusunda kullanmaktır.Bu anlayışla yazmaya başladım.İlk kitabım “Ana yüreği”. Beğenildi,tutuldu ve sonra arkası geldi.1985 yılıydı başladığımda. 2000 yılında ilk kitabım piyasaya çıktı.
3-Bu güne kadar kaç kitabınız çıktı ve kitaplarınıza ilgi nasıl ?.
Cevap:3: 9.kitap yazdım şimdiye kadar.Biri hariç(Ölüm çiçekleri,bazı sebeplerden tekrar baskısını yapmadık) sekiz kitabım var piyasada. Çok yakında inşaAllah son yazdığımız “ Modernizmin Kurbanları”adlı kitabımızda piyasaya çıkacak . Hazırlık aşamasında olan iki kitabımız daha var.İlgi ise benim ummadığım kadar. Tanınması için özel bir gayretimiz yok reklam vb. Buna rağmen her yıl baskıları yapılıyor. okuyan kesimin genelinin genç olması da ayrı bir güzellik.
4-Peki yazdığınız kitapların okuyan insanlar üstünde nasıl etkileri oluyor, bunu kitaplarınızı okuyanlardan gözlemleyebildiniz mi ?kitaplarınızla ilgili okuyucularınızdan nasıl tepkiler alıyorsunuz.
Cevap:4:
Genelde olumlu etkilerin olduğunu duyuyor ya da görüyorum..Bu konuda bir çok mektup,tlf, mail aldım ve alıyorum.Elhamdülillah bundan çok mutlu olduğumu söylemeliyim. Fakat eleştirenlerde yok değil.Eleştiriye açık olduğumu sanıyorum. Mutlaka her eleştiriyi dikkate alırım. Yerindeyse gerekeni yaparım,haksız bulursam önemsemem…
5-Bunun dışında Zeynepdere bildiğimiz kadarıyla başkanlık yapıyorsunuz, Zeynepderin gayesini anlatır mısınız?.
Cevap:5: Evet, Zeynepder’in kurucu Başkanıyım.Zeynepder kulluk yürüyüşünde sosyal hayatın gereklerini yerine getirmek için kuruldu…Müslüman sosyal hayattan kopuk yaşayamaz. Etrafında ki olumsuzluklara duyarsız kalamaz… Biz de bu anlamda sosyal hayatta ,organizeli ve meşru bir zeminde üzerimize düşen sorumluluklarımız için karınca kararınca mücadele etmek için çalışıyoruz.
6-Zeynepder olarak bu güne kadar gerçekleştirdiğiniz etkinlikleri anlatır mısınız.
Cevap:6: Zeynepder’in kurulduğu henüz 2 yıl oldu. Hamd olsun güzel işler başarıldı… Eğitim anlamında bir çok yazarı halkla buluşturdu ve seminerler verdirdi..Hanımlara yönelik eğitim ve kültür çalışmalarımız devam ediyor. Çeşitli salon etkinlikleri düzenledik.Filistin ‘e destek gecesi,kutlu doğum programları vb…Yaptığımız çeşitli yarışmalarla özellikle gençlerimizi erdeme teşvik etme çabası içerisinde olduk…yaptığımız Son yarışma da birincilik ödülümüz umre idi. Van dan bir katılımcı temmuz ayında umresini yapıp döndü…Yardım çalışmalarımızda da elimizden geldiğince duyarlılık gösteriyoruz. Özellikle doğal afetlerde gereken gayreti sarf ettik etmeye devam edeceğiz. Batman’ı sel vurduğunda,Lübnan işgal edildiğinde yardım kampanyalarına Kocaeliden destek verdik.Afrika da ise bir su kuyusu açtırdık.Bunlar çalışmalarımızdan birkaç örnektir.
7-Genelde islami kesim kadını 2.sınıf insan olarak görür anlayışı hakim, fakat sizin bu çalışmalarınızsa bu anlayışı yalanlıyor.Kadının sosyal hayatta öne çıkmasında islami açıdan bir engel var mı?.Diğer inançlı bayanlara sosyal hayata katılım noktasında ne tavsiye ediyorsunuz.
Cevap:7: hakılşsınız size katılıyorum.Kadın ikinci sınıf insan muamelesi gördü ve görüyor. Bu Yüce dinimizden kaynaklanan bir durum değil. Bana göre iki nedeni var
1: İslam karşıtlarının bilinçli olarak yürüttükleri çalışmalar sonucu bu anlayışın yerleşik hale gelmesi.
2: Kör taklit dediğimiz geleneğe körü körüne bağlılık. Türk toplumunda özellikle de doğu kesiminde gelenekler kadını hep ikincil kılmış.Fakat batıda da sınırsız özgürlük anlayışının yaygınlaşması da bu defa kadını cidden kadınlıktan çıkardı…Bu açılımdan sonra şunu kesinlikle ifade edeyim ki İslam kadını hiçbir zaman sosyal hayatın dışında tutmamıştır.derin araştırmalara gerek yoktur biraz tarih sayfalarını karıştıran kimse görecektir ki bu dini en güzel yaşayan sahabelerin hanımları,evde,savaşta,ticarette, yani sosyal hayatta varlar.Ama her şey de olduğu gibi,İslam sosyal hayat içinde çizgi çizmiştir.Biliyorsunuz din hayat şeklidir,yaşam biçimidir. Dolayısıyla sosyal hayat için de emirleri,tavsiyeleri vardır. Bu hem kadın ve hem de erkek için geçerlidir..Zeynepder’in varlığı ise bu bağlamda cidden önemlidir,tamamen inançlı hanımlardan kurulmuştur. Tarih boyunca İslam düşmanları kadın meseleleri yüzünden İslam’a saldırıp durdular.Kadına hak verilmediğini savundular.Kananlarımız oldu.Diğer taraftan Kadın konusunda bir de yanlış gelenek yaygın,kadını sosyal hayattan pasifize eden bir anlayış.İşte Zeynepder bunun için önemli..
1:Modernizme cevap olarak. Siz yalan ve yanlış konuşuyorsunuz.İslam kadını toplumdan tecrit etmemiştir
2:Yaygın,yanlış geleneğe bir cevaptır.Hayır Kadın Toplumda yanlış giden durumlara .müdahil olur,sosyal yaraları sarmada yerini alır…
Diğer hanımlara tavsiyem ise gözlerini açıp etrafa baktıklarında ne çok işin bizi beklediğini göreceklerdir. Allah’ın kadına verdiği hakkı mutlaka kullanmalarını ve sosyal hayatta dejenere olmadan varlık göstermelerini,her insan üretkendir mutlaka,işte bu üretkenliklerini insanlığın istifadesine sunmalarını tavsiye ediyorum..Bunun sonucunda hem dünya da vicdan rahatlığının verdiği mutluluğu,huzuru yakalamış olacaklar ve hem de hesapsız nimetlerin verildiği cennette karşılığını göreceklerdir..Unutmayalım ki Bizim önderimiz Peygamber (sav),toplumda ne hak ihlaline,ne aç’lara, ne ezilenlere,ne acı çekenlere ve ne de sevinenlere duyarsız kalmamıştır…